Dağların başı gibi dumanlıyım,
Efkâr dolu yüreğim yosun tutmuş..
Gece mi gündüz mü nasıl anlayım,
Vuslat gözlerimde tek umutmuş,
Güneş terketmiş beni, ay unutmuş..
Az ile Çok arasında
çok mu fark var, az mı fark var..?
Çok'tan Az'ı çıkarsak kaç kalır..?
Az'a Çok'u eklesek kaç eder..?
Ya da
Çok'u Az'a bölsek
Gözlerine dönüp bakınca,
İçimi kapladı bir hüzün..
Anladım dertler yakınca,
Soluvermiş o güzel yüzün..
Gönlüne gelsin bahar, yaz,
Bana yine canım dedin, ne deyim,
Ruhum havalarda uçtu be dostum.
Ateşler içinde kül olmuş yüreğim,
Bil çiçekler gibi açtı be dostum..
Sanki sarhoşum ayılmak zor gibi,
Gökyüzüne baksanız,
Yıldızları sayamazsınız..
Beni bi anlasanız,
Can'ıma kıyamazsınız..
Yıldızlar göz attı yine semâdan,
Yüreğim buz kesen bir kışa kaldım.
Ne beklersin ey Can fani dünyadan,
Arafta kalbimle baş başa kaldım.
Akşam tutuştu gözlerimde,
Sanki özde farklı bir kul var..
Derman kesildi dizlerimde,
Yanda ağırlaşan bir kol var,
Bugün bende başka bir hal var...
Beni yıllarda arama,
Nâr içinde bir sisteyim.
Şu sessiz çığlıklarıma,
Sağır kalan bir sesteyim.
Ruhu teninde kaybolmuş,
Sevgiyi giyindim, aşk'a büründüm,
Bak ! Göründüğüm kadar şık mıyım ?
Hasretimle pervane olup döndüm,
Yoksa.. Yoksa ben bana aşık mıyım ?
Beni arama hiç yerin dibinde,
Gökte bulutların beyazındayım..
Yokum denizlerin derinliğinde,
Yüce dağların sert ayazındayım..
Ne gökkuşağının bir renginde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!