Ankara'nın o bağlarını,
Gezmek geldi şimdi içimden.
Tepeleri ve dağlarını,
Süzmek geldi şimdi içimden..
Eski günleri asırları,
Bir bakışta binbir mânâ gizlidir,
Anladım sözlerin kel olduğunu..
İnsanların kalbi bana gizlidir,
Anladım arada tül olduğunu..
Kamer, feryâd ile fersiz dönünce,
Kırk yerinden kırıktır tek kanadım,
Özgürlüğü gönlümce tadamadım,
Belki yüzbin kere söyledim lâkin,
Derdimi bir türlü anlatamadım...
Arkamdan ağlama birgün ölürsem..
Hem ne güne duruyor ki mevcutlar..
Toprağın tozunu yüzüme sürsem.
Esirgemez şefkatini bulutlar...
Dil mahkumdur geçmişe sükut eder,
Sen akrebisin bir saatin,
Ben de yelkovanı o vaktin..
Buluşuruz aynı hanede..
Saatte bir değil, senede,
Bulutların arasından
Gözlerime güneş düştü.
Ayrılık geldi de akla,
Yüreğime ateş düştü..
Gökte bulutlar tutsak..
Semada yıldızlar ıslak.
Benim yüreğim ılık.
Senin Gönlün sıcak.
Hem öyle bir sıcak ki..
Bazen doluya bazen boşa doldum,
Kabımdan dışına taştım, yalan yok.
Kalabalıklar içinde kayboldum,
Göze güzel bakıp yüze gülen yok.
Akıl ermez ki kaderin işine,
Şefkat ile öpmek için alnımdan,
Aynaya uzattım dudaklarımı..
Mazi şerit şerit geçti önümden,
Bir hüzün yaladı yanaklarımı..
Ayna ayna, söyle ayna, kimim ben?
Ayrılık ne biliyor musun dostum,
İpi kopmuş boncuklar değil kastım,
Hani dedim.. Anlatamadım sustum..
Kelimeleri darağacına astım,
Dize gelmeyen vuslata küstüm..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!