Ne umutlar ile gelmişti
Ne hayeller kurmuştu
Dillere destan güzellikler,
Taşı toprağı altın,
Daha neler, neler duymuştu
Buradaki yaşama dair.
Son parasını da gazeteye vermişti.
Bir sürü ilan okudu,
Yine bir iş bulamamıştı.
Yavaş yavaş tenhalaşan park,
Gözlerinde bir ağırlık
Uzanıverdi yeşil boyalı bankın üzerine.
İşe yaramayan günlük gazetesi yorgan,
Eskimiş, delik ayakkabıları yastık,
Ayaz yedi sabaha kadar.
Çiy düştü üzerine,
Tatlı düşler görmüş olsa da,
İliklerine işledi gecenin ayazı.
Soğuktan uykusu da kaçmıştı artık.
Şafağı düşledi, güneşi
Birazdan doğar, ana sıcaklığıyla,
Isıtır diye iç geçirdi, kalktı
Bir iki volta iyi gelirdi
Her yanı tutulmuş, zincire vurulmuştu sanki.
Şehir uykuya dalmış,
Bir o kalmıştı ortalıkta
Sokaklara yöneldi.
Hiç böyle görmemişti
Sessiz sokaklarda yalnızlığını.
Ve uyuşuk bir voltanın başlangıcı
Sessiz sokaklarda, eller delik cepte,
Baş önde, saçlar darmadağın, yorgun.
Nereye yürüdüğünü bilmeden
Şuursuzca bir volta işte.
Bir vole atar
Caddeye fırlatılmış boş metal içecek kutusuna.
Hoş bir tıngırtı başlar
Sessiz sokaklar arasında.
Tıngırtılar alıp götürür benliğini,
Taa memlekete.
Yaylalar, sürüsü, kara koyun,
Keçisine taktığı çıngırağı anımsatır.
İçi ısınır...
Isındıkça bir vole daha.
Tıngırdadıkça bir daha.
Kaç vole attı farkında bile değil,
Ta ki izinsiz dışarı fırlamış
Ayak parmağındaki sızıyı duyumsayıp
Ve balkonlardan birinden
Okkalı bir küfür yiyene kadar..
Kayıt Tarihi : 29.12.2003 16:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sığsa da bir gara koskoca bir memleket
Gölgesi düşer mi okyanuslara?
İzlerin teknesinde çürürken yüz metre
Yatırır kaygılarını dibi küflü bir şişeye.
Farklı gelgitlerin omuz silkişinde
Üfler yoğurdunu mumların gölgesinde
Ölünse de bir kavganın poşetli köşesinde
Demlenir boş bedenlerde bıçak sırtı giysiler.
Eritirken rüzgârı mermer köşe taşları
Sulanır anılarda emanet gözyaşları,
Navlunsuz bir dolmuşun farlarında kamaşır
Ussuz bilinçaltının stepnesiz gözleri.
Tıngırtılar alıp götürür benliğini,
Taa memlekete.
Yaylalar, sürüsü, kara koyun,
Keçisine taktığı çıngırağı anımsatır.
İçi ısınır... ..........
gurbeti,özlemi ne güzel anlatmış
TÜM YORUMLAR (9)