-Ne isen, odur yansıyan.-
'Erdem denen fazileti, yüreklerine sultan yapamayan nice aciz yürekler, sadece alkışlarlar yüreği kocaman insanları da, kendileri bir adım atarlarken beyinleri durdurur bencillikleriyle onları ve onlar, bilinçsizce hala alkışlarlar erdem krallığında olanları, kendi küçüklüklerini unutarak.' Serap Hoca
Erdem deyip durdum, düşündüm bir an. Satılmışken dürüstlük, kalmışken kapı dışında yürekten gelen güzellikle; vatan, kutsallar arasından çıkmışsa gönlünde insanın; çifte vatandaşlıklar güldürüyorsa gönülleri...Ne deyim ki ben! .. Bayrağın al rengine kurban olana, burun bükenler varsa ve bir okulun önünden geçenler, duyduğu marşla hazırola geçtiğinde alaylı bir ifadeyle bakanlar, kahve sohbetlerinde en büyük miliyetçi rolünü oynuyorsa; boynumdaki madalyon gibi bir o yana bir bu yana dönüyorsa insanın yüreği...Kanar, kanar bu can onlarla aynı toprağa basmaktan.
Ne ki erdem? Erdem, şereftir; faziletin darağacına asılmamış halidir. Yüzyıllar ötesinden, savura savura eteğini Altayların topraklarına gelip de şöyle bir edayla kütüphanelere kurulan klasiklerimizdeki Türkçeye burun bükenleri görünce -yere düşen ekmeği öpüp de başına koyan gibi- sahip çıkmaktır diline. Erdem, diliyle inancıyla adam gibi adam olmaktır tüm insanlığı kucaklarken ve dimdik durabilmeyi bilmektir insanlık adına.
Bastığı toprak adama hesap sorar, bunca insan bu topraklarda büyüdü de yürüdü de baş eğmedi riyaya. Eğmesin başını da yaşasın erdem.
Koyduğunda cebine liraları, eli yanmamalı insanın. Helalinden koydukları kursağına da helalinden girmeli ki huzurla çıksın yuvasının dumanı.
Söz bükmesin boynunu, erdem bükmüşken onca.
Serap Demirtürk
Kayıt Tarihi : 16.1.2007 11:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
***Oyun Havası Hey On Beş’li***(Çanakkale,Yemen, Sarıkamış ve Bugün Üzerine) Hatırlar mısınız? Bir türkü vardır“Hey On Beş’li On beşli” diye… Hatırladığınız değil mi? Hani düğünlerde, eğlencelerde… Dayanamayıp ritmine kalkıp oynadığımız… Hatta! Oh oh! Diyerek göbek attığımız… Hani unuttuk ya… O bir ağıttır… Hani Çanakkale’ye, Yemen’e daha bilmem nice yerlere giden Kınalı Ali’lere, On beşli tertiplere yakılmıştır… Hani peşleri sıra ağlayan analar, bacılar o ağıtı yakmıştır… Düşünün! Çanakkale Destanı Zamanı ve yıl Miladi 1915… Gidiyor birbiri ardına On sekizlik gençler! Doğumları Hicri takvim 1315… Değirmen olmuş sanki nesil öğütüyor o yaman Yemen ve Çanakkale… Ve kaçınılmaz gitme vaktidir artık On beşli tertiplere… El insaf! .. Biraz olsun Dikkat! ... Zaman neleri unuttururmuş insana… Yakılan ağıtı bile ne hale getirmişiz baksanıza… Belki Cepheye gidenler… Çocuk yaştaydılar… O yüzden belki de güle oynaya gittiler… Nerede aksaklık var, anlamak mümkün değil! Ar damarımız çatlamış kesin! Yoksa başka şekli hiç mümkün değil! Bu gün yüzümüz kızarmadan düğünlerde, eğlencelerde… Göbek atar olmuşuz “Hey On Beş’li ye”… Unuttuk tabi! Sarıkamış’ı, Çanakkale’yi, Yemeni ve daha nicelerini… Unuttuk! Vatan uğruna can veren yüz binlerce şehidi… Unuttuk! Ağıtları yakan anaları, bacıları, nineleri ve yâri bekleyen körpecikleri… Unuttuk! Özümüzü, kimliğimizi… Unuttuk! Bizi biz yapan değerleri… Unuttuk! Her şeyimizi… Ve şimdi… Umarsızca oyun havası haline getirdik! Ağıt olan türkümüz “Hey On Beşliyi”… Rahat yatıyorlar mıdır acaba? Bu topraklar uğruna… Genç yaşında… Can verip yatan şehitlerimiz… Peki siz! Rahat mısınız? Dününü unutup zevk-i sefaya dalan… Hey On Beşliyi bile içki sofralarına meze yapanlar… Rahat mısınız? Kimlerin sayesinde nefes aldığını unutanlar… Rahat mısınız? Şehit torunlarıyız diyerek orda burda gezip dolaşanlar… Ya siz! Uyurken Rahat mısınız? Savaşmadan dilini, dinini, kimliğini kaybeden gençliğimiz… Rahat mısınız? Milli Marşını bile hak ettiği şekilde gurur ve şuurla söylemekten aciz... Varlığının nedeni Milli Bayramlarına, törenlerine önem vermeyen, katılmaktan zül duyan ruhsuz, hissiz yetişen ezberci geleceğimiz... Ve siz! Bu topraklara gâvur eli değmesin diyerek toprağa düşenlerin torunları… Sorarım nasıl bir duygu? Ecdada evlat olamamak… Nasıl bir duygu? Savaşmadan teslim olmak… Nasıl bir duygu? Kendi özüne yabancılaşmak… Düşündünüz mü hiç? Sarıkamış’ı… Düşündünüz mü? Aralık ayında düşen karların yürekleri neden bu kadar yaktığını… Ya da… Düşünmek için uğraş verdiniz mi hiç? Çıktınız mı? Buz kesen bir havada dışarıya… Çıktınız mı? Olmadan üstünüzde hırka, bot, parka… Yaptınız mı? Bir gün bile olsa… Kapatıp gözlerinizi… Hissettiniz mi? O ölümün soğuk nefesini… Ürperdi mi içiniz düşündükçe? Şahadetlerini beklerken, son nefesini vermek için kendine yer arayan şehitlerimizi… Anlardık belki o zaman… Donarak şahadete eren kayıp neslimizi… Anlardık belki… Vatan ve Millet sevgisini… O sevginin neler yaptırabileceğini… Anlardık o zaman… Ağıtlara nasıl önem verileceğini… Anlardık belki… Son kez kaparken dünyaya gözleri… “Vatan Sağ olsun” diyebilmenin, demenin o müthiş erdemini… Zile Ali Orhan Günaydın 30.12.2006 Ali Orhan Günaydın (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. - Bu şiirin hikayesi: Sadece türküler mi değerini bulamayan? ...

Yalnız o dinler dertlerimi
Uçtum zirvesinden
Güneşi öptüm
Gerdim gökyüzüne gergefi
Nakış nakış işledim e r d e m i
Sonra; başladı
Ne güzel de yağdı yağmur...
Ahh!...
..................Sıcacıktı e r d e m…
....
Fikret Şimşek (nacizane... fakir... )
Serap Hanim.... ne harika bu yaziniz.......... ERdem benim ilk yazim hayatima basladigimda bu benim nicimdi...
nasil etkilendim .. bir siirimden bir bölüm koymak istedim . mazur görünüz . sizi cani gönülden kutluyorum ... sevgilerimle ..
Yazınızı geneli için sizi kutluyorum ama bilesiniz 'ben' boynumu henüz bükmedim.
Selamlarımla..
TÜM YORUMLAR (3)