Bu gün yine tam karşımda oturuyorum
Parmak uçlarım ağlıyor saçlarına hasret
Birde ihtiyarım ki, birde hüzünlü
Yağmur yağsın istiyorum yırtılsın gökyüzü
Bulvarlarda saçak altlarlına saklanan kızların seyrinde
Öylece durmak istiyorum yıldırım düşmese
Artık akşam olmuyor benim gündüzlerim
Karım diyorum içim sızlıyor
Nevresimlere saklanıyorum uykularımda
Korkunç alarm sesleri kaldırıyor beni
Hani diyorum bir kez olsun
Omzumda dünya tatlısı bir kızın merhametli elleri
“Uyan” dese “Yine işe geç kalacaksın kalk”
Şu Allah’ın cezası sağanda yumurtalardan bıkmışım
Üzerine kekik serpilmiş zeytinler hazırlasan
Dilinmiş domateslerde parmak izlerin olsa
“Murat” desen, “Kızarmış ekmekleri getir”
Tam uzanırken tereyağına elime vursan
“Yememen lazım biliyorsun kalbin”
Doğrulup kalksam oturduğum yerden
Öpmek seni ağız dolusu ve yaşamak yoksun
Ben senin kahvaltı sofralarına aşığım
Ben senin sekizinci ayında hamileliğinin
Aldığın fazla kilolara hasret
Kızım diyorum gözlerim doluyor
Bir çocuğun baba diye seslenişi çınlıyor kulaklarımda
“Baba, babacım, babam benim”
Canım yanıyor oyuncakçılarda
Saç tokaları alıyorum rengarenk kurdeleler
Kızımı süslüyor incecik dal gibi uzun saçlı bir kadın
Sonra yine ansızın karşımda ben
Ağlıyoruz karşılıklı kendi kendimle...
14 Haziran 2003 Saat 11.00 Kızılay
Murat DemirciKayıt Tarihi : 20.11.2006 23:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tebrikler...
TÜM YORUMLAR (1)