Görünür gözüme başka biçimde,
İstanbul, kalbimi gömdüğüm şehir.!
Onulmaz yaralar açıp içimde
Şifa niyetine içtiğim zehir.!
Arkamda sıra dağlar, bulut olsun sislensin.
Önümde gürül –gürül akan Dicle seslensin.
Can, bu tende durdukça, can sevdiğini sever.
İstanbul, canım şehrim, canımın içini ver.!
seni de boğar, beni de..
çaresizliğin kokusunu gel bana sor! .
umarsız- umarsız bakar gözler
beklemek ne zordur, ne zor! .
_____________________geçer mi zaman,
_____________________hastane odalarında?
Geceyi yırtan bir ses
Sessizlik diyarından..
Vazgeçmedi karınca
Aldığı kararından..
Salkım saçak an salındı
Sarkaçın izdüşümünde..
Köşe noktalar alındı
Kurtların bölüşümünde..
Eriyen mumun isinde
“Belhüm adal” benlik, gel bundan vazgeç!
Söylenmedik daha neler var, neler..
Bir bakmışsın zaman en iyi süzgeç
İri -küçük dane, hepsini eler..
Mızrak çuvallara sığmaz olunca,
kutlayacaktık bugün senin doğum günündü,
minik kuşum; ne işin vardı Cerrahpaşa'da?
hiç istemediğimiz şey keder ve hüzündü
yeter ki sen iyi ol, sağlıklı ol yaşa da..
gam kasavet bulutu bir sis olup sislensin
En büyük günahım seni çok sevmem
Dilde ahlarımın sebebi sensin
Günahımın bedelini ödeyemem
Tüm günahlarımın sebebi sensin
Boğaz düğüm düğüm yumruk hıçkırık
Matem evi viran tutar yasını
Bir kelebek kolu kanadı kırık
Arar durur şimdi papatyasını
İçerlerde gün gün biriken zehir
Basamaklar çıkılır, gün gelir, saat çalar.
Kurgulu oyuncağın boynu bir yana düşer.!
Ölüm denen uykuda, sonsuz rüyaya dalar.!
İnceldiği yerden kopar,o hiç bitmeyen düşler.!
Kenan Mim Eryiğit'in şiirlerini okumak, algılamak ve bunların hepsini yaprken keyif almak başka. Şair'e hayat boyu başarılar..