Seslensem yankısı akseder mi ki? .
Dağlar aşıp yâre, ah gider mi ki? .
Mecnun’u tutsam da kolundan sorsam;
“Senin dert, derdimi aşar! ” der mi ki?
Eller aya giderken, sen gidersin Mersin’e..
Gör; ey izan, geldiysen gör, sen de şu halimi..
Unutma; bu deveran döner bir gün tersine..
Boğar, bir gün gözyaşı, sel olur da zalimi..
Uzaklar yakın olur
Bu girdapta boğulur
Yürek de geçmez acı
Zannetme ki kaybolur
Ağlayıp güldüğünden
Ne çıkar yokluğundan, bu sahte dostlukların,
Varsın olmasın, senden başka kimse yanımda.
Ne yarın kaygısı, ne merakı ufukların
Tek, bu nağme-bu şarkı...çınlasın kulağımda..
“Baudelairé’e kinâye..”
Kırışıklar alnını gün geçtikçe daha çok,
Daha çok kaplıyor, farkındasın.!
Bu zayıf,
Bu ürkek
ayağın beyninin değil
yüreğinin peşine gider
bakıp durma öyle çaresiz
kimseler farkında değil yalnızlığının
kimsesizsin kimsesiz! .
*
yerinden oynar kızgın lav kayalıkları/ ateşler içinde cehennem zebanisi
kurşun ergimesi yalaza vurup / çatık kaş kaç ekin biçecek-kaç yeni başak
uykusunda nazenin yeni yetmenin teninde saklı / en derununda vahşetin izi
kavrulacaksın önce saçlarından kıvrım kıvrım../dehşetengiz hikayelerin umacısı..
çıkararak kare kare dönünce yekpare bütünlük yekpare hale / en mahrem gizi
zehir-zakkum karışımı / içmek istemesen de içecek-içeceksin sonuna kadar..
gökkuşağı rengarenk
sırlar dolu bir hevenk..
seçince herkes bir renk
ben de siyahı seçtim.
adın dile pelesenk..
önce dereler
sonra çağlayanlar
kafeste kuşlar
ağaçta baykuşlar
lal olmuş diller sus-pustu.
Bilmece bildirmece
Kırk kilitle örtülü..
Kafes kafes ardında
Büklüm büklüm bürülü..
Tozlu tavan arası
Yılların birikmiş külü..
Kenan Mim Eryiğit'in şiirlerini okumak, algılamak ve bunların hepsini yaprken keyif almak başka. Şair'e hayat boyu başarılar..