Kemer Şiiri - Sefer Eroğlu

Sefer Eroğlu
4

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kemer

Ne leylekler getirecek ne de tesadüfen zuhrolacak kurtuluş.
Gecenin perdeleri örtük ve gündüzün kalbi keşmekeşten ürkmüş.
Denizin buğusuna kaptırmış kendini cihan,
Semanın her kıvrımında, sakınmasız kâinatın nağmeleri üşütmüş.
Heyhat!
Kıyamet dizlerini kırmış ve solukları derinden.
Avuçlarda tutunamamış, huzursuz müptelalardan çekecek bu diyar.
Hayatın kemeri kararsız.
Her tarafı parçalanmış ırzın, teşhirsiz sınırlarının.
Ve yalnızlık, çok kötü alınmış üzerine.
Tutuşan eteklerin, zamanı yutan avarelerini hoplatmış yüreği:
Cehennem ateşi de mi yakmayacak İbrahim'leri?
Dile bir kemer vurmak lazım,
Sıkmalı,
Ve de kangrene tutulmalı kelimeler.
Ürpermemiş yüreklerin,
Cihana başkaldırmış canavarına, yem olmamalı savruk sözler.
Gece miadını doldurmuş, gündüz doğmaktan çekinik,
Seraplardan kızamıyor ki semaya yalnızlık,
Ne gelsin elden?
Bütün atardamarları kuruyacak gibi çaresiz toprağın,
Kaykaysız gelip çatacak sanki bir anda ölüm.
Kefenlerin bedeni sarma hevesi yok,
Şehit mi diyeceğiz zayiatlara?
Yoksa,
Önü kapalı mı ki kısmetlerin? Artların soluğu muallak.
Nerede var, ayak kesip, sızdırtan huzur saçan virane?
Ey cihan!
Yeşillenememiş ormanlarında da nasipsizce sürtüyor avam.
Kemerin tasası yok,
Sıkılan bedenlerin hesapları karmakarışık;
Kalbin cihatlarında esir düşmüş garibim iman,
Şaşırmış ruhların, sapıtmış dizginlerine teslim olmuş bu âlem.
Ne Dicle
Ne de Fırat'ın duruluğunda, gusleder kelimeleri sular.
Melekler mi yıkayacak beni semada?
Ve artık belkide batıdan doğacak şu güneş.

Sefer Eroğlu
Kayıt Tarihi : 13.4.2010 20:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sefer Eroğlu