Bir kara göze, bin ömür tükettim,
Sen görsen kendini, binden geçerdin!
Bir geldin pir geldin, öyle yer ettin,
Sen görsen kendini, dünden geçerdin...
Nasiplenir senden sevda kölesi,
Oysa ben kırarım zamanı en acı yaralarımla,
Ve yanarım, sızlanırım sensiz olan her âna,
Ey sen kutlu sevgili ey kadim ana!
Güneş saçlarına benzemeye çalışır,
Ay, o öpülesi yüzüne...
Ve ben sevgili, bilmez idim!
Amansız sevdanın eline düştüm,
Yitirdim dermanı sızısı kaldı...
Sevdanın dağında umarsız kuştum,
Yolundu kanadım bâzısı kaldı...
Sevda dedikleri iki kelammış,
Bir gün doğumunda,
Boynumu kolların sarsa,
"Günaydın ey sevdicek" diyen..
Ben gözlerinden başka gece,
Ben saçlarından öte gün görmesem!
Öyle sarılıp kalsam koynunda,
Hasret bağrımda yok derdime derman,
Ayrılığı tadan güler mi söyle?
Aşka düştüğüm yar katlime ferman,
Yaşar iken ölen ölür mü söyle?
Sevdiğini alan bayram ediyor,
Varlığınla!
Hüzün tarlasından kaçarken,
sevinç bahçelerine gönlüm,
bir nar ağacı gölgesine oturuveririm pervasızca...
O nar ki senin kalbine benzer,
her bir tanesi can verir,
O karanlık odada,
Fark etmez bir çekmecede,
Baş parmaklarım bağlı bulursan beni,
Bil ki çenem çoktan çatılmıştır artık...
Artık haber ver eşe dosta,
Bir tutam yer kazılsın toprakta...
Ondan Sonrası;
Mihriban'dan saçları,
Gözleri Leyla'dandı..
Suskunluğu Meryem'den,
Sabrı Züleyha'dandı...
Gönlümü yordun, bittim tükendim,
Her duada Hak’tan sevgi dilendim,
Çok sabrettim ama az söylendim,
Durma, karşımdan yıkıl be kadın!
Ümidim vardı olmamızdan yana,
Leyla!
Öldür Mecnun'nunu,
Gri bir dumanın süzülen hiçliğinde...
Akıl çoktan sıyrılmış,
Bin odalı hüznün kapısında...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!