Ah Eylül!
Yine geldin değil mi?
Yazın tozunu kirini yıka üzerimden,
Güneşi soldur,
Penceredeki yağmur damlasına dalıp…
Dünyayı unutayım.
Ellerin tadından bizim acımız
Bal olur ruhlara aşka bürünür
Yadın saltanatı olmaz tacımız
Bizim olan bize güzel görünür.
Bizden olmayanlar ne bilsin bizi
Maraş sana ne ağıtlar yakılmış,
Duydukça göz yaşım sel olur akar.
Toprağında kandan güller açılmış,
Kokladıkça gönül kor olur yanar.
Maraş ım sırtını yaslamış dağa,
İstihdam patlamış oldu mu duyan
Sanki sesi biraz az geldi bana
Kara kış kalmadı haydi kalk uyan
Ölme ha eşşeğim yaz geldi sana.
Kodaman patrona devlet el attı
Hesabımı hackler isen
Kul hakkında tekler isen
Bir de beni ekler isen
Al kocaman bir "biip" sana!
Hiç bunları kabul etmem
Yedi düvel toplanmış Türk'e hayır demekte
Devleti aliyyenin kafasını yemekte
Ver coşkuyu mehteri haydi Alluhu Ekber
Dik dur boşa gitmesin verilen tüm emekler.
Binlerce yıldan beri devlet kurduk yönettik
Hikmet-i İlahi ne gelse başa
Gayret bizden ise hüküm Allahtan
Doğruyu bırakma tutulsan taşa
Hayret bizden ise hüküm Allahtan.
Hakk ipine sarıl bırakma sakın
Göklerde süzülen bir Kartal idim
Amansız tuzağı kurdular bana
Engine sığamaz, seyranım dedim
Hesapsız kitapsız vurdular bana.
15.10.2016/Kahramanmaraş
Davete icabet sünnettir derler
Pir Bekir dağları aştık da geldik
Yayladağ Sufanda ne güzel yerler
Üç şair Maraştan coştuk da geldik.
Dayı Mehmet Pala yolda buluştuk
Düşünsene namludan çıkan mermiyi
Nasıl ister hasretle hedefe varmayı
Pervasızca ölüm saçar haberi yok
Tetiği çeken çektiren parmak
Çok insafsızdır çok.
Ne için cana kıyarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!