KOCA ÇAMIN HİKAYESİ(yıldız belanı çamı)
Bir çam ağacı vardı,bağın ortasında,
Tek başınaydı,çok mağrur ve gururlu,
Islık çalardı,rüzgar vurdukça dallarına,
Kuşlar dahi heybetinden korkarlardı.
Gökyüzüne doğru yükselen bu çam ağacı,
Şöyle bir sistem var gönlümde dostum
İnsanca yaşanan memleket olsun
Korkusuz her yere sereyim postum
Ecelle ölümler felaket olsun.
Gün doğsun gün batsın eve koşulsun
Bana ihtiyacın var mı yar senin
Yeşil sende Sarı sende Al sende
Bensiz kalır isen solar mı tenin
Şeker sende kaymak sende bal sende
Her nefes alışta için yanar mı
Bu dünya yalan herkes tutsun yükünü,
Çarp topla çıkart O na varır yekünü,
Kadir Mevla hakkımda vermiş hükümü
Dostlar kandiliniz mübarek olsun.
Kahramanmaraş.
Gün gibi aydınlık bir gecede
Kar yağıyor.
Ömrüm bir tek hecede
"Öl" dese öleceğim
"Ol" dese olacağım
Kar gece güzel yağıyor
İçindeki pislikle kumpaslar dokuyorsun
Belki görünmez amma leş gibi kokuyorsun...
09.08.2016/Kahramanmaraş
Gel gezelim gönül bizim illeri
Her hanede öten diller bizimdir
Kuzeyden güneye şöyle inmeli
Doğudan batıya köyler bizimdir.
Ceyhan suyu candır ovaya düze
Yaratan O
Yâr eden O
Yoktan var eden O
Sen daha neyin peşindesin?
Aciz kul..!
Tespihim kehribar yumurta topuk
Belinden tuttum mu kırarım seni
Bıyığım kaytandır cepkenim ipek
Şöyle uçlarına sararım seni.
Sen nazenin çiçek peteğin balı
Dostuna sırtını dönersen,
dostsuz kalırsın.
Düşmanına sırtını dönersen,
dost sensiz kalır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!