Muhabbet Kaynayan
Muhabbet kaynayan girdim kazana
Arının yaptığı balı görsünler
Sohbetin özünü bilip yapana
Dostluğu sevgiyi gelip görsünler
Sivas’ın dağları karla büründü
Yiğidim aslanım üşümem diyor
Bayrağı kapınca önde yürürdü
Yiğidim aslanım hep biriz diyor
Memleket derdine kendini yaktı
Yüreğini en güzel, müstahkem kale eyle
Her gelen girip çıkıp, sırrı vermesin dışa
Düşmanların gülecek, düşersen bir gün derde
İnsanlığı anlarsın, başına vura vura
Iyiler göç eyledi, kalana güzellikler
Unutmak mümkün değil, verilen söz tutulur
Bir güzele bin name, hemen her gün dizilir
Sözünden cayan namert, ne yenir ne yutulur
İnce telli saz ile, güzel name dizilir
*
Kalem bile oynarken, hattat gibi yazıyor,
Nasıl bir iz bırakıyor
Nasıl bir etki ediyor ki
Yaşarken, elim elinde
Gözü hep üstümde
Sözleri bir bir yüreğimde,
Nakış gibi işliyor ta ciğerime
Nasılda arayıp nasılda bulur
Eleğe benzeyen sersem yüreği
Su akıp giderken sevgi mi durur
Kirlenmiş ruhların sersem yüreği
Dışından bakarsan oldukça güzel
Nasılda dik duruyor, saçları uçuşurken
Şahlanmış tay üstünde, semaya uçar gider
Telli sazın üstünde, mızraplar koşuşurken
Yüreğinde sevdası, gelip gönlüme girer
Kimi zaman kelebek, kanadı çırpınırken
Nasılda vuruyor şu hayat bana
Yaralarım sırtta değil doktor bey
Nasırlaşmış acılar yürekte yana
Gönlümün dermanı kimde doktor bey
Güvendiğim dağlar kış ile boran
Özüme bulaşınca kara gri lekeler
Deyin bana bakalım nasıl huzur bulayım
Yürekler delinince iman tutmaz dökülür
Bir bilene soralım nasıl huzur bulayım
Yıllar yılı geçiyor Kuranı okumak yok
Benliğime güvenip, her gün yola çıkarken
Doğruluktan kaçarak, insanlığı saçarken
İnsanlara yüksekten, küçümseyip bakarken
Deyin hele çevremde, nasıl insan toplansın
Yürek esir olunca birilerin elinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!