Kelimeler bizimle oyun oynamayın.

Fahişe: Hayat kadını (TDK sözlük)
Orospu:
1. isim Hayat kadını
2. Kolay elde edilen, düşük ahlaklı kadın

Ekmek parası için etini satan dese kasaplar alınacak…
Ekmek parası için vücudunu satan dense, organ satanlar alınacak…
Hayat kadını diyor: Yani özgür. Yani hayatını yaşayan… Pos modern özgürlük anlayışından
Kolay elde edilen diyor… Yani elde edilemeyecek kadın yok. Kimi kolay elde edilir, kimi zor… Düşük ahlaklı kadın… Ahlakı ölçen bir ölçü aleti var mı? Ne ile ölçülür? Hangi dereceden sonra düşük ahlaklı, hengi dereceden sonra yüksek ahlaklı… İkisinin ortası ne oluyor?
Düşük profil ile düşük ahlak arasında bir bağ var mıdır?
Bir zamanlar düşük kemer modası vardı… Bu günlerde düşük profil modası çıktı…
Moda olunca, uymayan kalmıyor modaya. Komutan askere nasıl küfür ederse, ve asker esas duruşa geçip nasıl ‘’emret komutanım! ’’ derse işte düşük profillerin girdiği çerçeve… ‘’İtaat et rahat et.’’ Bu birinde içselleşmiş bir düşünce ise, denizde teknenin kuyruğundaki dümen gibi kullanılır elden düşürülmeden. Hiç başkasına geçer mi söz, kendine geçirilmeden?
Neden düşük profil demeyin. Bir araç hedefe gidecektir. Ama yollarda tüneller vardır. Tünellerin yüksekliği standarttır. Araba daha fazla yüklenebilir mi? Kapasite sınırlı… O zaman ne yaparsınız… Lastiklerin havası indirilir. Lastiklerin supapı vardır, supapın iğnesi ama iğneyi korumak için de kapağı vardır. Açarsın, ya da kesersin kapağı, basarsın iğnenin ucuna iner hava… Profil düşer. Tünel… kendinden yüksek seviyeli profilleri kabul etmez, edemez. Profil düşük olacak ki, tünelin iki bacak arasından geçebilsin…
***
Badem nazlı olur, hafif soğuklarda çiçekleri dökülür, nazlıdır. Nazlı = kibar= badem… Bademleme, kibarlık eğitimidir. Küçük başlarda dik durma eğitimi… Büyük başlarda eğilebilmeye karşılık. Hacılar hocalar bu eğitimi verir. Kimse bunlara namussuz diyemez. Belki korkudan belki terbiyeden, bilinmez.
Dövüşmek, erkekliktir. Sevişmek dişilik. Dişiler kendi kendine mi sevişir diye sormayın. Soru tehlikelidir. Evlilikler bir muhtar, bir hoca kavuğunu salladığı zaman meşrudur. Onların izni olmadan evlilik olmaz, olursa da o orospuluktur. Devlet onlara serbestlik tanıyınca fahişelik olur. Yani sisteme itaat her durumda şarttır. Muhtar ve hoca hiyerarşinin alt basamaklarıdır. Yukarıyı temsil ederler. Ahlak ve ahlaksızlık arasındaki sınırı yukardaki belirler. Emir yukarıdan aşağıya iner. Etki ve yetki paraleldir. İtaat dikey. Seviye de, yere, zamana ve insana göre değişir. Pramidin bir tepesi vardır. O tepenin üstüne kimse çıkamaz. Çıkarsa sivri uç bir yerine batar. Uç, ikinci bir kişiyi kabul etmez.
Hoca vaaz verirse, ölüye tevavüz mübah olur, çocuğa tecavüz sünnet olur, zenginin oynaşı hanımfendi, fakirinki orospu… Erkek çocuklara tecavüz bademleme… ‘’Bir kereyle bir şey olmaz’’ dedin mi, deyme keyfe… Hocanın dediği gibi… ‘’Her kimki iderse dübürden cima, yer gök sarsılır. Eğer erbabı iderse yorgan bile titremez. Hoca efendiler Allah’ın izniyle yapar ne yaparsa… Allah pezevenk sayılmaz kul ona taparsa…
Kadın satılabilir, kocası ister sever ister döver, isterse öldürebilir… Ama ne olursa olsun onun yeri kocanın evidir. Sokakta başı açık gezemez… Alışverişe gidemez. Çalışamaz ve eline para geçmez…
Kim ölmek ister? Kadın ister mi ölmeyi? Bütün bu kayalar arasından sızıp kendine bir hayat kurdu mu? Bir arkadaşla beraber oldu mu? Yani izinsiz icraatta bulundu mu? İşte tuzağa düştü. Bütün erkeklerin orta malı olur. Avcılar peşinde dolaşmaya başlar. Yani kadının seviyesini düşüren bir sebep vardır…
Herkes kullanmak istediği kişilerin seviyesini düşük istiyor. Sanki ata binecekler de kolay olsun binmesi… Yüksek olursa binerken bile düşme riski vardır. İşi garantiye almak için seviyeyi de biniciler kendi belirlemek ister… At değil de, eşek olun der gibi bir istek. Gözleri güzel olunca, yakışır bademleme ortamına…
Kolay elde etmek için korkutmak yeterliymiş…
Bir zamanlar yüzbinlerle dolan alanlar, şimdi iki üç binle düşüvermiş… Demek ki düşük profilden bol bir şey yok. Bu enflasyona karşı mücadele önemli değil mi?
Korkup kaçınca, ya da sessizliğe bürünüp sinince, ölüm bizi yakalamaz mı? Korku ölümsüzlük iksiri mi?
Yoksa demokrasi fare deliklerinde mi gizli?
Öğrenmek için zamana ihtiyaç var.