Kedilerle Evlenip Köpek Doğurmak

Kasım Kobakçı
1403

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Kedilerle Evlenip Köpek Doğurmak

Rüzgarın beni götürebileceğine inandığım zamanlar oldu.
Masa örtüsünden uçuşan halım,
Bu vahada rüzgarın esmediğini nereden bileyim.

Bildiğim bir şey varsa, o da bildiğim şeyleri gerçekten bilmediğimdi.
Keşke cahilliğim kırmızı beyaz piknik örtüsünün üzerinde korkusuzca uçabilseydi.

Cahilliğim uçağa binmekten korkmuyordu, aksine göçebe leyleklerin arasına karışmayı çok severdi.
Ama dediğim gibi bu vahada rüzgar esmezdi.
Yani cehaletim onun oturduğu yere oturdu ve biz de o masa örtüsünün üzerinde yedik.

Kırmızı kurdelelerden güller yaptım,
Onları soldurmaya dayanamadım,
Sevdiğim insanlardan ayrıldım; Cam biblolara sardım,
Onları kırmaya dayanamadım.

Talihsiz bir sonbahar güllerimi çaldı,
Onu aldı, sarardı ve kurudu.
Cam biblolarım ayakların altında ufalandı.
Bir kış ve uzak takvimlerden cam kırıklarıyla baş başa kaldım.

Hiç pahalı terliklerim olmadı,
Zaten terlikler neden pahalı olsun ki?
Sahile çıplak ayakla gidemem.
Cehennemde terlik verirler mi bilmiyorum.

Olmazsa buna değmez.
Yalınayak yürümeye alışkınım.
Vahada olanlar develerin tökezlediği yollardan hızla geçerler,
Bu nedenle misafirlerin geç kaldığı davetlerde ev sahibine her zaman yardımcı oluruz.

Nasıl bilmiyorum,
Evi olmak... nasıl bir duygu,
Annenin evi; baba ocağı,
Hapishanede çaydanlık olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum.

Aslında vahamızda çaydanlıklar için sabıka kaydı aranmaz.
Çünkü inancın en güçlü nüanslarını içtiklerini biliriz.
Neticede yaşlı amcasının oğlundan sonra teslim edilen hürriyetini ancak biz vahalar ve tutsak çaydanlıklar takdir edebilirdik.

Artık insanlara sormuyorum,
Beni sormasınlar,
Ben insan değilim,
Bugün bir fenerbahçe kupasıyım,
Yarın ayakları unutulmaktan yanmış bir çaydanlık.

Biz vahanın kanında ve kandan daha karanlık yerlerde,
Kendimizi tanımamak ve biraz da uyumsuzluk.
Hayatımızın çoğunu sudaki yansımalarımızı kovalayarak geçirdik.
Ceketlerimizi asmak için uzun aynalarımız ve portmantolarımız yoktu.

Dedemin aynaları vardı; Kırdılar,
Anneannem çayı süte katıyor, çaya süt değil.
Ölmeyi çok isterim,
Portakal ağacıyla birlikte gömülmek,
Yaşamayı çok istiyorum,
Kedilerle evlenip köpek doğurmak.

Kasım Kobakçı
Kayıt Tarihi : 26.3.2023 15:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!