Karacaoğlanım,
Karayağız can oğlanım,
Farsak'ta doğduğunu söylerler.
Gönüllerden doğdu derim.
Mersin'den Erzurum'a seni sahiplenirler,
Gönüllere gömüldüğünü söylerim.
SATILMIŞ
Satılmış nerdesin?
Odun getir, kömür getir.
Sobaya iki odun fazla at.
Şunu getir Satılmış.
Bunu getir Satılmış
Damla bir dağa sevdalıdır,
Dağsa buluta...
Sevdalar dizi dizi orman,
Bir türkü dolanır dillerde:
‘Yüce dağ başında kar ben olaydım.’
Tutuşur gönüller, kavuşmak arzusuyla.
Bir Orhan Veli tanırım,
Rakı şişesinde balık olan.
O kısacık ömründe,
Ömürlerden dem vuran.
Aslında; Ne Muallayı tanıdım.
Gurbet mi kokuyor acep bu akşam.
Günlere değildir, yollara tasam,
İki gözüm çeşme olsa ağlasam.
Çekeceğim bu kahrı bir sene daha.
Gidiyorum, son bir kere sar beni,
Yüreğimiz daralıyor,
Ceplerimiz darda.
Ucu ucuna geçinmek moda.
Evlerimiz daralıyor,
Çocukluğumuz daracık sokaklarda…
Ufkumuz darda kaldı.
Küçücük bir kalpti taşıdığım.
Dünyaya gözlerimi açtığımda
İlk önce ana sütüne,
Sonra, dedemin boyalı yumurtalarına çarpardı.
Küçük köpeğim öldüğünde oturup ağlamıştım.
Ve birileri iyi yürekli çocuk dediler bana.
BAHAR GELDİĞİNDE…
Vurulganım ben.
Her bahar geldiğinde sol yanım.
Kanar kanar da acıya dayanırım ben
Derinlerde yaşarım hayallerimi.
Şair kalemi kırdı.
Yeminler etti, onun üstüne.
Dualar etti hayallerine
Kırıldı kalem sonun üstüne.
Yaşama beddualar,
Bir tek seni,
Bir çok kez seni
Ve yağmuru,
Ve anlayabilmeyi anladım.
Ve sevdiğimi anladım.
O yağmurla beraber, yüreğim ıslandı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!