Kaz ve Kız Şiiri - Feridun Eren

Feridun Eren
213

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Kaz ve Kız

Günlerden rüzgârlı mı rüzgârlı bir gündü
Toz ve dumandı her yer
Göz ne gözleri nede başka bir şeyi görmüyordu
Günlerden pazartesi
Ama neşe yok bir türlü
Yüzler az çok somurtkan

Baba yola çıkacak az sonra
Uzun bir diyara seyahat
Günlerce gelmeyecek
Gidecek
Belki dönmeyecek bu seferinde

Güzeller güzeli kızları dikildi karşısına
Veda
Veda
İstekler geldi ardından
Sıra sıra

Ben dedi küçük kız
Senden hiçbir yerde görülmemiş
Bülbülü Şeyda isterim
İsterim ki sen olmadığın zamanlarda benle konuşsun, dertleşsin

Ortanca kız
Öyle bir sandık isterim ki
Konuş desem konuşsun
Sus desem sussan bir sandık isterim

En büyük kızları
Ben senden öyle bir şey istiyorum ki
Ceviz kabuğunun içinde dikilmiş ama el değmemiş
Bir takım elbise isterim der

Baba son isteğe akıl sır erdiremez
El değmemiş ceviz kabuğunun içinde
Çıkmış uzun yola
Günler, aylar, yıllar geçmiş
Nihayetinde dönüş günü görülmüş memlekete
Bir bir kızlarının isteklerini aramaya ve almaya başlamış

Küçük kızla, ortanca kızın isteklerini hemen çecik bulmuş ve de almış
Fakat büyük kızın isteğini bir türlü bulamamış
Dükkân dükkân aramış yok yok
Sormadığı kapı bakmadığı delik kalmamış
En sonunda tüm bulma ümitlerini yetirmiş
Memlekete dönmeye karar vermiş

Oda ne! yol birden yağmur, çamur, fırtınaya tutulmuş
Şartlar izin vermiyor dönmeye
Her niyetlendiğinde aynı durum karşısında
Kar, fırtına, tipi

Bir gün tekrar dönmeye karar verir ülkesine, yine fırtına üzerine fırtınalar
Kara kara düşünmeye kendini vermiş
Bu başıma gelende ne diye
Tam o sırada

Gizemli mi gizemli gözü yüzü fazla görünmeyen bir adam karşısına dikilir
Senin istediğin bende var der
Adam şaşırır
İstediğimin ne olduğunu nereden bilirsin

İstediğin der
Büyük kızının ceviz kabuğunun için el değmeden dikilmiş bir kat elbise değil mi der
İhtiyar baba şaşırır
Evet der
Tüm şaşkınlığını üzerinde attıktan sonra

Ya zaten benim istediğim yerine getirildi daha ben ne isterim
Zaten kaç yıldır evimden çok uzağım
Ve bu kadar da çok özlemişken İsteğimi kim yerine getirirse getirsin çok da umurumda değil der
Başından savmaya çalışır

Evet der benim istediğim budur
Kızımın istediği de budur
Ücreti neyse vereyim sen de benim istediğimi ver
Esrarengiz adam hayır der
Ben para pul istemiyorum
Benim para ile işim olmaz
Ben de çok var ondan

Benim istediğim der
Eğer bir gün kapına gelirsem
Kızını istersem, evlenmek için
Bana vermeni ve bu işe razı olmanı senden diliyorum

İhtiyar adam bu teklifi kabul eder
Ve yola revan olur
Nihayetinde eve varır
Kızlarının istediği ve ısmarladığı hediyelerini tek tek takdim
Etmenin huzuruna varır

Başından gecen olayları da kızlarına anlatır.
Büyük bir şaşkınlık içinde
Zaman az gider uz gider

Günlerden bir gün yine
Yine büyük bir fırtına kopar evlerinin olduğu yerde
İhtiyar adam kendi kendine derki
Bu fırtına der, iyiye alamet değil
Ben yaban ellerde iken
Böyle olmuştu hava yine

Her eve dönmek istediğimde kopan fırtınalara ne kadar çok benzer bir fırtına
Tam o sırada bir adam belirir yavaş yavaş uzaklardan
Aman Allah’ım bu adam

Esrarengiz adam karşısına dikilir beni hatırladın mı der
Bana bir sözün vardı
Hala sözünde misin der
İhtiyar adam istemeyerekte olsa evet
Der

En büyük kızı esrarengiz adam alıp götürür
Evlenme vaadiyle
İhtiyar adam çok endişelidir
Çok üzgündür
Ortanca ve küçük kız ne kadar çok babalarına kızsallarda
Nafile
Olan olmuş
Ablaları gitmiştir

Aradan çok epey zaman geçtikten sonra
Tekrar çıka gelir esrarengiz adam
Ablalarının çok hasta olduğunu
Bu nedenle ortanca kardeşini kendisine yardıma çağırdığını söyler
Az bir hazırlıktan sonra ortanca kardeşte gider enişteleri ile birlikte

Evde yalnızca ihtiyar tüccar ve en küçük kızları kalmıştır artık
Artık ikisi tek yalnızdır
Epey zaman sonra

Fakat oda ne esrarengiz enişte yine kapıda duruyor
İki ablasının da birden rahatsızlandığını
En küçük kardeşlerini yardıma beklediklerini söyler
Ve ardına alarak, küçük kızı da alır götürür uzaklara

Az giderler
Uzun giderler
Çok aşırı büyük bir saraya gelirler
Bak der burası benim
İstediğin gibi davran, ben biraz uzun uyuyacağım
Kalktığımda senle ilgilenirim
Ablalarını gösteririm der

Çok derin bir uykuya dalar
Top patlasa da duyulmaz derler ya o biçim
Küçük kız etrafı kolaçan eder
Girilmemesi gereken yerlere girer
Birbirine bağlanmış bir anahtar yumağı bulur
Ve merakın verdiği duygu ile kapıları bu anahtarlarla açmaya başlar

Gözleri dehşet içinde kalır
Her odada değişik ve korkunç manzaralar görür
Ölü bedenler
Odalar dolusu altınlar, mücevherler
Ve en sonunda iki kardeşini görür, öldürülmüş bir şekilde

On parmağına on uygun yüzük takarak
Oradan uzaklaşır
Ardına bakmadan
Büyük bir derenin kenarına gelir ellerini ve yüzünü bir güzel yıkar
Fakat oda ne çimlerinin üzerine bıraktığı yüzüklerinden bir tanesi yok Bakar ki bir irice kaz tarafında kaçırılıyor
Başlar kovalamaya
Yakalamak nafile

Kazı bir türlü yakalayamaz
Oradan geçmekte olan ülke vezirinin oğlu bu duruma şahit olur
Kızın güzelliği karşısında kendini kaybeder
Kız kimliğini gizler durmadan

Fakat samimiyetinden emin olacak ki
Başından geçen tüm olayı anlatır.
Vezirin oğlu da
Gizemli adama yakalatıp astırır
Büyük bir düğünle evlenirler
Uzun bir hayat geçirirler

Feridun Eren
Kayıt Tarihi : 6.5.2019 13:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Feridun Eren