Kayran
Sadece yolunu kaybetmiş biri tarafından bulunabilecek beklenmedik bir kayran var ormanın ortasında.
Kendi kendisini boğan bir ormanla çevrilidir o kayran. Likenlerin kül grisi kirli sakalıyla siyah ağaç gövdeleri. Işıkta birkaç yeşil dalın kımıldadığı tepelerinin büsbütün öldüğü o ağaçlar birbirlerine sımsıkı vidalanmış gibiler. Oranın aşağısında: gölgenin üstünde kuluçkaya yatan gölge, büyüyen bataklık.
Fakat açık alanda çimen tuhaf bir şekilde yeşil ve canlı. Sanki düzenlenmiş gibi, burada yatar iri taşlar. Bir evin temelindeki taşlar olmalılar, belki de yanılıyorumdur. Kim yaşıyordu burada? Kimse bilgi veremez bu konuda. Kimsenin açmadığı bir arşivde bulunuyor isimler (sadece arşivler genç kalırlar). Sözlü aktarımlar öldü ve dolayısıyla hatıralar da. Çingene kabilesi hatırlıyor, ama yazı yazmayı bilen unutuyor. Not tut ve unut.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta