Senli-benliyken Meyra; yazık, biz olacaktık.
İhtimallerle kardım toz pembe hayalleri
Yalnızlık ömre zarar.
Zihnimi kurcalıyor açık uçlu sorular
Tek düze basma kalıp, beton devrinden önce
Kaç tufandan demir almıştır insanlık acaba?
Durulmuş açık deniz, sur içi kalabalık
Sefilin ekmek davası, gafil zevk-ü sefasında.
Özünde incilerle
Loş mekanlarda meze aşka dair ezgiler.
Pervasız efektlerde
Aslı yok sadakatin hoş dizelerden başka.
Muteber sayılmıştı.
Siyaset kulvarının kül yutmaz müdavimi
Şu bozacı Mükremin
Ahkam kesmeden bıkar
Arabeskle uyuşur, caz ile uyuklardı.
Unutmuş figürleri
Sanı yok liyakatin boş vaatlerden başka.
Firari yoldaşlarım.
Kaçıncı kuşağıydık Nuh Kavmi’nin?
Hak şahit, şaibesiz
Bu vatana sevdalıyız, yegane has bahçemiz.
Sinsi manevralarla bölündük pare pare
Kahpe pusular yedik
Vapur menzil alır mı gavurun rotasıyla?
Tarihe yelken açsam, halimden utanırım.
Sinayı yağmurla geçen atalarımı,
Nil ayak sesinden tanır.
Tuna boyları, Kerkük, ümitlerle uyanır.
Canlanır ab-u hayat, sevda türküleriyle
Yeniden doğmak için cenin mi olmalıydık?
Kayıt Tarihi : 6.3.2012 22:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sinayı yağmurla geçen atalarımı,
Nil ayak sesinden tanır.
Tuna boyları, Kerkük, ümitlerle uyanır.
Canlanır ab-u hayat, sevda türküleriyle
Yeniden doğmak için cenin mi olmak gerek?
Tebrik ederim Yüreğine sağlık..
TÜM YORUMLAR (2)