Kayıp İnsanlar- Garib Çoban

Engin Demirci
947

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Kayıp İnsanlar- Garib Çoban

Kayıp İnsanlar - Garib Çoban

Ruh, uyum peşindedir, hayatsa baştan sona uyumsuzluktur.
İnsan hayatında bir defa büyüdüğünü fark eder.
Benliği doğuran ötekidir.
Bir başkasının yüzü, sözü ve hikayesiyle karşılaşma.
Sesim ötekinden bana döndüğünde kendimi tanımaya başlarım.
İnsanın yas tutma kapasitesi bize benliklerimizin derinden birbirine bağlı, geçirgen ve açık olduğunu gösteriyor.
Sevgiye körlerin yanında, gönül g/özüne ait sırlardan bahsetme.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Ertelemek rahatlatır ve psikolojik olarak vicdanı yumuşatır gitme derken.
Lakin insan ertelerse dermanını unutur.
Bugün sarıl, bugün ver o mektubu.
Vefasız olma sevgiye bugün ara ve bugün sor.
Yarına bırakma tebessümü, çok görme iki çift sözü.
Sevdiklerimiz bize mi, kendilerine mi aittir?..
Ya da maddeye dönüşen insan, bize ait değillerse sevemez miyiz?..
Kapıyı kapatmak zorunda kalmış yanlarını dinleme.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Ama, pencere kenarında ömür harcamış bekleyen sevgili.
Yarının olmadığını fark edemeden göçüp gideceksin belki de; ihmal etme.
Hayat bir gece güneşi, gönül çerağını yaktıkça.
Ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Güneşli bir günde gölge olarak tanımlayabileceğiniz bir kişiyi bulmanız bu hayatta size yeter.
Ve yarası olanlar azalıyor, ne eksik, ne fazla o kadar yıprandık.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Her şeyin bir zamanı ve yeri var.
Her ne kadar koşsan da arzuna, doğru zaman.
Ve doğru yerde olmadıktan sonra, ellerin boş gerisin geri dönüyorsun.
Düşünürsen, Allah kuluna nice yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar veriyor.
Bu hayat, tekdüze bir yoldan ibaret değil.
Kapılar var; her kapı ardında başka bir kapı başka bir fasıl var.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Umudum tam bitti dersin, yeniden başlar.
Bakarsın bir kapı ile kısalır yollar.
Eskiden kavuşmalar ne kadar zormuş.
Artık kavuşmak kolay, bu nedenle ayrılıklar da kolay.
İnsan çaba sarfetmediği, ızdırabını yaşamadığı şeyin kıymetini bilmiyor.
Birinden bir nezaket görsem, onu asla unutmam.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Ruha dokunur gibi zarif, nezaket sahibi kimseler, muhataplarında iz bırakıyorlar.
Dünyanın kaba saba, kargaşa ile hemhal tabiatında, nadide çiçekler gibiler; kokuları hafızadan ayrılmıyor.
Zahmetin, emeklerin ve umutların da seninle birlikte dönüyor elbet.
Sanırım olmuyorsa, yanlış zaman ve yanlış yerdesin.
İçine atılan şeylerle rengi değişmeyen deniz gibi ol.
Taşınacak suyu görseydik, kırılacak odunu bilseydik.
Kaybolan kimseler gibi, şimdi ne yapsam, demeseydik.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Biliyor musunuz; insan nereyi tanıyorsa, aslında orada yolunu kaybeder.
Hani yabancı bir yerde olsaydık, yardıma ihtiyacımız olduğunu da fark edebilirdik.
Nitekim bütün kaygılar da fark etmekle başlar.
Neden kötü insanlar var, neden yalnızız ve neden her güzel şey yarım kalır?..
Fark ediyorsun, çünkü büyüdün; artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Mesela bir başkasının saadeti için kendi saadetini feda etmek.
Ya da başkasının ihtiyacı için kendi ihtiyacını ertelemek.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Konuşman gerekirken susmak veya susmak daha zararsız iken konuşmaya mecbur kalmak.
Bunlar hep yara, ama aksi davranmak da vicdana zulüm.
Ötekisine ahiret için bakamazsan renk körü olursun.
İman ettik demekle iman olmuyor, ameli salihe sahip olmak içindir sevgi.
Ruhumuza dokunan şeyler öyle uzakta olmaz çoğu zaman.
Ruha tesir eden, onu güzelleştiren şeyler.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Kimi zaman dudaklarımızın arasına gizlenen bir tebessümde.
Kimi zaman bir mazlumun o samimi duasında.
Kimi zaman umut dolu bir çift sözde.
Kimi zaman sevgi dolu bir çift gözde saklı.
Yağmur vaktinden evvel yağmasaydi , çiçek açmayacaktı.
Yalancı bahar gelmeseydi çiçek kurumayacaktı.
Yağmur yağdı gitti,bahar geldi geçti.
Olan çiceğe oldu, benide alıp yare götüremedi.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Şairler yağmuru yazdı, ressamlar baharı çizdi.
Aşkın gözyaşlarını döken, kuruyan çicek unutuldu gitti.
O kişi nedir.
Seni herkesten hevesle çalan, sonra seni yalnız bırakan.
Zamanından evvel açan çiçek kuruyor.
Fakat semadan birkaç damla tenine değmeseydi, güneş hani okşamasaydı başını, o da vaktini beklerdi elbet.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Ve fazla çaba da sömürülmenize neden olur.
Helvacı, helvasına şeker katacağı zamanı bilir.
Tevazu, kendini tanımak, kendini kontrol edebilmek ve kendini aşabilmektir.
Kapat perdelerini dünyaya, ne sıkılıyorsun?..
Yalnız sensin benim yüzümü güldüren diyor aynan.
Dediğimiz sevgiliye için için kavuşma hayalidir teheccüt vakti dua.
Beklersin, senin isteğinle olmaz, O’nun isteğiyledir!..
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Yoruldun ama devam edeceksin.
Yıprandın lakin güçlü maneviyatına sığınacaksın.
Bir şeyi yanlış anlamak isteyeni engelleyecek doğru bir anlatım yoktur.
Kandırıldın iyi habere bir daha inanmayacaksın!..
Ah, yazıklar olsun sana, özü bırakmışsın,
kabuğa yönelmişsin.
Sevgilideki neşeyi bırakmışsın, gama yenilmişsin.
İsyanı çok olanın nisyânı da çok olur.
Çok denedin ama karşılıksız sevmekten vazgeçmeyeceksin.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

Yüreğin üşüdü; mevsimsel değildi.
Ama bir daha şems vakti engin gönlüne dualarla kalın hırkalar giydireceksin.
Çürümüş ruhların yanıltıcı sıcaklığına kanmadan.
Artık büyüdün.
Ey Rabbimiz!..
Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a takva sahiplerine önder eyle. Furkân -77)
Yanlış zamanda veya yanlış yerde olmak da kaderin bir parçası.
Aşkın narında sürüklenmeseydin, kendi ayaklarınla gitmezdin.
Yaramı sarmaya yâr kendi gelsin.
Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.
(Y.ed - Bir Lokma Bir Hırka Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 11.7.2023 00:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hepimiz bu pazardan birer kefen çalmaya geldik. Tapduk Emre

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Tevfik Eltas
    Mehmet Tevfik Eltas

    Sevgiye körlerin yanında, gönül g/özüne ait sırlardan bahsetme.
    Kapılar var; her kapı ardında başka bir kapı başka bir fasıl var.
    Birinden bir nezaket görsem, onu asla unutmam.
    Ya da başkasının ihtiyacı için kendi ihtiyacını ertelemek.
    Çok denedin ama karşılıksız sevmekten vazgeçmeyeceksin.
    Yaramı sarmaya yâr kendi gelsin.
    Hiç bilmeyiz sıra kimin, aramızda gezer ölüm.

    Hepsi birbirinden değerli, ders alınası altın sözler...
    Kutlarım Üstadım,
    Değerli kaleminizden nice şiirlerinize,
    Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
    En içten selam ve saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin

    Yine dolu dolu nasihatler
    Tekrar tekrar gelip okunası...

    Tebrikler

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    "Kefen çalmak..."

    Merak işte,
    "Almak" varken, neden "çalmak!"

    Acaba "hiç gitmeyeceğiz" kanısına varıp,
    Nasılsa gören, duyan olmaz,
    Olsa da "unutulur", ben günümü gün edeyim de diye mi?

    Yaşadığımız "son günler" gösteriyor ki,
    "Yol bitti! Denizin de dibi göründü!"

    Aklımızı başa alma zamanı,
    İş işte geçmeden!

    Kaldıysa, "insanlık",
    Yitirmedi isek, hepten...

    Tebrikler Engin Bey.

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı




    Toprak sarsılıp dururken tüm yurtlarında
    Çiçek ölüleriydi atların ayaklarına dolanan
    Açmadan solan ve çoğalmadan kuruyan
    çiçek ölüleri ve kılıçtan geçirilmiş aşklardı
    her kasırgadan sonra yüreklerde savrulan..
    Hazineler hep dağların arkalarında gizleniyordu.

    GÜZELDİ ŞAİRİM.

    TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)