Kayıp Gönül Kutumdaki Anılar - Garib Çoban

Kayıp Gönül Kutumdaki Anılar - Garib Çoban

Sevdiğiniz şeylere çok yaklaşmayın!..
Yoksa onlarda nefret ettiğiniz şeyleri görürsünüz.
En zor yol insanın kendine döndüğü yoldur, benim dünyam gibi.
Şems vakti titreme benim en sevdiğim dildir.
Bir şiirin satır aralarından daha lezzetli.
Teheccüt vakti, d/okunmanın bir hafızası vardır.
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.

Sahip olmadığınızı arzulayarak sahip olduğunuzu mahvetmeyin!..
Şu anda sahip olduğunuz şeyin bir zamanlar yalnızca umduğunuz şeyler arasında olduğunu unutmayın.
Duygularım kelimelerle anlatılamayacak kadar yüksek.
Dünyalık insanlara göre ise fazlasıyla utangaç.
Aşıkların şems vakti aldığı her nefes bir aşk mektubu gibi geliyor.
Gönüldeki şu yerler var bu ölümsüzlük kokularının süzüldüğü, herkesin enerjisinin yenilendiği kimsesizler kabristanı edebildiğin kutlu yerleri.
Kendinizi kaybetmemek için başkalarını taklit etmeyin.
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.

Hayatınızı başkalarıyla karşılaştırmayın.
Kendinizden başka kimseye meydan okumayın.
Ve denemediğiniz bir şeyi eleştirmeyin.
Ben kaç kişiyim?..
İhtiyaç duyduğun şey, belki de elinin altında, gözünün önündedir.
Yeter ki görmesini bil.
Sen benim sessizliğimde tüketilen o sırsın.
En küçük ihtimâlden bile umutlar devşirmeye devam edeceğiz.
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.

İnsanı karamsarlığa mahkûm eden her koşul, zamanı gelince hükmünü kaybeder.
Çünkü, umudumuz kalıcı olacak, koşullar geçicidir.
Mesele farklı şeyler görmek değil, şeyleri farklı görebilmektir.
Ben kimim?..
Bu hayatta bir kalbin olsun istiyorsan, bunun bedelini ödersin.
Güzel bir ruh, samimi bir kalp ve gerçek bir aşk.
Beninle olan bağ!..
İşte bu kadar.
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.

Ben ve kendim arasındaki bu boşluk nedir?..
Bizi gerçekten sevenler, sadece gözlerimizden, bakış.
Ve duruşumuzdan üzgün olduğumuzu anlayabilenlerdir.
Gönülümdeki güzide mektuplarımda kendini oku!..
Sen onlarda anlattığım özlem, sevgi ve arzusun.
Bu bir sanattır ve sadece seven yüreklerde bulunur.
Bir insanın sükûtundan bir şey anlamayan, kelamından da bir şey anlamaz.
Ancak her şey sessizleştiğinde duyulabilen fısıltıları, ufak seslerin hicran yarası.
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.

Seni her an bir kaza gibi içimde taşıyorum.
Yakın, beklenmedik, silinmez.
Sen benim yaşayan şiirim, mısralarımın gönül maidesisin.
Sana duyduğum sevginin sonsuz tuvali güzide mektuplardaki bir demet yasemen gibi.
Kocaman sözler, iri sloganlar, seslerin itiş kakışı kesildiğinde duyabildiğimiz fısıltısı büyük hakikatin.
Ve belki de bütün gürültümüz, işte o fısıltıyı duymamak için.
Mektuplarınız duygularımın sığındığı o güzel köşe oldu.
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.

Sabretmek zor, lakin nasibinde varsa kavuşacaksın.
Madem nasibin eseri kavuştuğun her ne varsa, onu bulduğunda sabredenlerden ol.
Çünkü isyan etsen de kavuşacaktın.
Sana baştan çıkarıcı denilmeli!..
Seni her düşündüğümde sana aşık olmak istiyorum.
Lakin sabrederek kaderden emin oldum.
Nihayet Rabbin rahmetine nail oldum, bir kabirbaşında.
Meseleye uzaktan bakarsanız, daha iyi anlarsınız.
Ya da bir ilişkide mesafeyi korursanız, daha az incinir ve de incitirsiniz.
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.

Birini uzaktan tanırsanız mesela, onun tehlikelerinden de emin olursunuz.
Yakın kalabilmek için belirli bir uzaklık gerekiyor.
Daima zamanın dışına itiliyor gibi.
Ve fakat tutunmaya da çalışıyor gibiyim.
Sanırım yabancısıyım yaşadığım zamanın; putlarıyla sevilen, kavgaları anlamıyorum.
Tanımıyorum kimseyi ve her nereye baksam suretimde tuhaf bir ifade.
Bir yere ait değilsen, çabalasan bile orada kalamıyorsun belki de.
Sevmek için yaratılmış kalpler bomboş niye?..
Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında; yekpâre, geniş bir ânın parçalanmaz akışında.
(Y.ed - Olduğum Gibi Kim Görebilir Beni Albümü)