Kayboldum
Bir rüzgarın sonbaharda savurduğu Yaprak gibi
dere kenarında yaptığı çamur arabanın
suya kapılıp yok olduğu gibi,bir çocuğun
Kayboldum Sabahattin Ali gibi
Şems'in kaybolduğu gibi
Derin ve sessizce kayboldum
Pir Sultan' ın , hırkası gibi
Moğollar dan kaçarken bir Yunus gibi
savruldum , kayboldum
En kesif anında gökte parlarken
Süreyya yıldızının güneşin değil de ayın çıkışıyla
kayboldum karanlıklar ülkesinde
İçimizdeki Şeytan'daki Ömer gibi
Raif Efendi'nin kızı gibi
Bahadır , Gülistan ,Berkin ,Yasin ,Enes gibi
Kendimi bulduğumu zannettiğim anda
Kendimi kaybettim , kayıplar ülkesinde
Aras'ta ,Dicle' de Fırat'ta , Meriç'te kaybolmuş bir çocuk gibi
Tarihin en derinliklerinde Hüseyin gibi
Kerbela kaybolmuş Zeynep gibi
Zekeriya gibi bir ağaçta hizardan geçer gibi
Kasimiye medresesinde akan kan gibi
Sultan Mehmet'in kestiği bir düzine kardeş
Gibi kayboldum
Hitler'in , Stalin in ,ve bilmem kimlerin sürgün ettiği
Bilim insanı gibi
Kayboldum ,kaybettiklerimi saymadan
Genç Werter gibi Lotte'yi kaybettim ,
siz beni bulurken
Bir Piri Reis gibi seferden dönerken
Bir Ali Kuşçu gibi gökte süzülürken kayboldum
Kayboldum ,kaybolmuş gerçi çoğu zaman hiç olmamış hayaller ülkesinde
Bir çocuğun mamasız kaldığında
Sana anlamsız gelen ağlama sesinde ,
Kağıt toplarken birkaç karton kapakla
Tebessüm dağıtan çocuğun gözünde
Kayboldum
Aynı coğrafyada olmanın çok uzağında
Çizilmiş sınırlar ve sinirlerin
Nefretlerin, çıkarların feda edildiği
Değerlerin ,değersizlestiği
Tek sesin yankılandığı vadide
Kayboldum,
Kaybettiklerimi saymadan
Sayacak vakit bulmadan
Yüzyıllık Yalnızlık'ta kayboldum
......
Kayıt Tarihi : 23.1.2022 12:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!