Helâk olmuş şehrin bağlarında arıyorum seni; Yemen'e yakın...
Çöle dönmüş kadim şehrin ortasında akan temiz bir ırmak bu ezelden...
Yüzün, İrem Bahçeleri'ndeki çiçeklere benziyor ve şiddetli bir fırtına yıkıyor evin duvarlarını...
Hurma ağaçları suya muhtaç, bense belli belirsiz seraplar görüyorum...
Neredesin Del Yâr? Acem şarkıları çalıyor bak kulağıma; vakitsiz mevsimlerin yağmurları ıslatamıyor artık ayaklarımı...
Endülüs'te bir dilenciyim ben, kaybolan sevdaların dilencisi...
Çalan ud sesi mi getirdi beni buraya?
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta