Ardından bir kez daha okşadık rüzgar kokulu saçları
Avuçlarımızdaki cam kırıklarını hissetmedi kimse
Biz hissettik ama
Isırgan tarlaları gibiydi alınları
Eğilip öptükçe dudaklarımız uyuşurdu
Kaç şairin elinden tas tas su içtik
Bekledik
Bekledik
Kucağımızdan firar etti beyaz gözlü şafak
Adını umut koyduk
Gece oldukça yeni sancı
Gece oldukça
Yeni sarı kundak
Bir şeyler yanıyor
Ensemizi öpüyor yanıksı bir esinti
Kül kokuyor
Acaba içerlerde bizden biri kaldı mı
Gönül gözü açık bir çiçek yaraşır ebruya
Lale gibi
Suyundan tutup kavlatmaya kıyamadık hiç
Ya solsaydı
Vebalini ödeyemeyiz tablolar susarsa
Kağnı boyu yol almıyor artık nal sesleri
Kurşuni sis çökmüş gecelerin ardından
Ciğer düşmüş kaldırımlara yapışacak tüy kalmadı
Kediler yüksündü çöplükleri
Terk ettiler şehre
Islığı keskin rahvanı toy atların ayak sesleri
Seyyahın ayağındaki bin bir çeşit toprakla harmanlanır bir yerlerde
Dut ağaçların müdavimi kozaların içine yapışmış olan
Serüvendir
Üç güne sığdırdığı sığabildiği
Kocaman olmak böyle olsa gerek
Otobüs de kalkıyor artık
Onca düş
Onca veda
Bavuldan taşmayacak kadar azken
Diş ağrısı ne ki
Tırnağımız kopmuş ne ki
Yüreğimizden taşan sızıdır bitişler
Sırat biledi kendini Kevser doldu
Sur daki kıyamet türküsünün son notaları daha yazılmadı ama …
Kayıt Tarihi : 3.11.2013 02:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güçlü vurgalarıyla çok güzel bir şiir okudum kalemden yine. Kutluyorum sevgilerimle..
TÜM YORUMLAR (11)