Yüce Atam; emanetin çalındı,
Sensiz geçen seksen sene zor bitti.
Adım adım cehalete gelindi,
Yok ettiğin karanlıklar gür bitti.
Hemfikirdik bu vatanda, bayrakta
İzin vardı, her yeşeren yaprakta
Kan dökerek kurtardığın toprakta
Emek bitti, gayret bitti, ter bitti.
Cehaletin feraseti kutsandı
Bize bakan, beyin–fikir yok sandı
Okuyana silah çekmek noksandı
Halktan yana tavır koyan tür bitti.
Yazık oldu geçen bunca zamana
İşçi açmış, çiftçi fakir, kime ne!
Muhtaç olduk mercimeğe samana
Hazinemiz kuruş kuruş gör bitti.
Boş dolmadı, dolu ise almadı
Köylüm, çiftçim doysun dedim, olmadı
Toprağımda yeşil yaprak kalmadı
Ayva bitti, turunç bitti, nar bitti.
Tüm değerler bir tarafa atıldı
İnancıma nice yanlış katıldı
Cennet yurdum yad ellere satıldı
Erciyes’te Toroslarda kar bitti.
Camileri siyasete açtılar
Ekranlardan öfke, nefret saçtılar
Bayramlardan köşe bucak kaçtılar
Gözümüzde umut bitti, fer bitti.
Amaçları ceplerini doldurmak
Utanmayı, sıkılmayı kaldırmak
Gündem oldu çocuklara saldırmak
Edep bitti, haya bitti, ar bitti.
Düşünmek suç, konuşmak suç, görmek suç
Cumhuriyet için uğraş vermek suç
Haksızlığın hesabını sormak suç
Döndük gene başa geldik, tur bitti.
Çalmak mübah, artık soymak suç değil
Yobazları alim saymak suç değil
“Kandırıldık” deyip caymak suç değil
Oruç bitti, perhiz bitti, kür bitti.
İşte Atam; seksen yılın gizleri
Düşman gördü seni şaşı gözleri
Yetim koyup sen gittin ya bizleri
Üstad bitti, usta bitti, pir bitti.
07.11.2018 – Ahmet Yılmaz
Kayıt Tarihi : 28.12.2018 02:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!