Dökülüyor evler birer birer denize
Ne kalabalık bir şehir burası
Ne kadar da yalnız herkes
Sen kimsin, ben nerdeyim
Özgürleşirken mi kaybettik
Sararan kimlikleri
Post-modern ninnilerle
Böldüler ekmeğimizi
Hiç gecikmez yakındır failleri
Yargıçlar, körler ve sağırlar
Dökülüyor halkın dilinden imdat
Önceden gidene üzülürken
Şimdi kalana acıyor insan hayret!
Ki bir zamanlar
Uzun ve bereketli yollarda ninem
Nasırdandı ayakları ve elleri
Babamın cigarası annemin yemekleri
Tutardı zihnimiz kaydını habersiz
Geçip giden günleri ve geceleri
Daha dün çocuktum hani...
Ekmek almaya giderken düşüp
Kabuk tutan dizim ve dirseklerim
Okul yolu düz değil diz boyu kar
Nitekim senden sonra
Hayat bir hayli kanattı
Yüreklerimizi
Bir fotoğrafçıya güldüğümüzü
Hatırlıyorum hayal meyal
Yıllar sonra bir dergi kapağında
Tesadüfen rastladığım
İkimizden biri hiç göremedi
Sebebi sadece bir kurşun...
Her kış botlarımızın içine giren su
Hatrı kaldı sende
Her yağmurlu günde
Seni hatırlıyoruz bilmeni isteriz
Romatizmamla birlikte
Bembeyaz boncuk boncuk kar denizi
Üzerine buğday dökerdik
Kargalar seçip yerdi
Düşünürdük ya o zaman
Neden göç etmezler ki?
Kanatları vardı hem
Bir değil iki tane...
Şimdi de içimden soruyorum
Bu kez de kendime...
Göç nereye?
Zehra Balsatar
Kayıt Tarihi : 19.10.2024 18:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
https://youtu.be/LxU4AVDGmb8?si=MkxWOd-Uv4obb6jP