çocuk, avucunda iki küçük kömür tanesi ile içeri girer ve seslenir annesine:
- bak, kardan adamın gözlerini yolda buldum, o da baharın gelmesini mi bekliyor anne…
* * *
bir su damlası:
manzaraya sürünce kömür karası gözlerimizi
çıkar ortaya buz renkli zemherinin, donmuş ateşimizdeki parmak izleri
Ben size ne yaptım
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Devamını Oku
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Ölüm değil,bir döngüdür hayat ve siz bunu bize anlatırken kullandığınız cümle yapısı ile çoooooook keyifli hale getirmişsiniz.
Kardan adamlara veda
çocuk, avucunda iki küçük kömür tanesi ile içeri girer ve seslenir annesine:
- bak, kardan adamın gözlerini yolda buldum, o da baharın gelmesini mi bekliyor anne…
* * *
bir su damlası:
manzaraya sürünce kömür karası gözlerimizi
çıkar ortaya buz renkli zemherinin, donmuş ateşimizdeki parmak izleri
ve kırmaya çalışır ayaz elleri mevsimin, umutla beslenen bütün filizleri
bir nispettir sanki, yoksul ateşlerin odunsuzluğunda.
(ucu bırakılmış dizginleridir yaşamın, taze fidanların koparılan dalları)
bin tane su damlası:
kardan adam diye yazsa da sicilimizin önyüzü
iyi biliriz bir damla yağmurda bile, bin tane gökkuşağına açar gökyüzü
ama işte o zaman da karanlığın külü, kısır bir örtü gibi örter üstümüzü
eşelendikçe daha çok kaybolacağımız, taşkın sularında.
(atlılar gökkuşağı altından geri dönerlerken, bahar seli olur akar nalları)
milyon tane su damlası:
biliyorsunuz değil mi ne olduğunu ayrılıkların
bedenimizde kır papatyalarını okşar gibi okşayan, o ellerini çocukların
bırakamayız işte bunun için, sıcak yazları arkasına atarak karlı kışların
yoksa kim ister güneşin saklanmasını, gecenin karnında.
(kış boyu can yoldaşını, gün ışıdığında göremezse eğer bir evin duvarı)
sayılamayacak kadar çok su damlası:
bizim sonumuz sonsuz ölüm, üzülmeyin ne olur
daldan dala konan serçe gibi bu iç döküşümüz size, ölüm korkumuzdur
bir damla suda günaydın diyebilmek ise yüzünüze, bu da umudumuzdur
gene de pencereden bakmayı unutmayın, gelecek kışlarda.
(bir kardan adam istemez mi süpürge yerine, elinde bahar dalı tutmayı)
* * *
çocuk,elinde bahar çiçekleri açmış bir dal ile girer içeriye ve seslenir annesine:
-bak, ne buldum eriyen karların üstünde, bahar kardan adamlar için ölmek demek mi anne…
Cevat Çeştepe
..İnsanın 6.his perdesinin bu denli şiir kompozisyonu ile açılıp. teşhir edilmesi, vitrine taşınması sahiden ancak duayen bir yürek ve kalemle olasıdır,,,
,,Bu olasılık yerine getirilmiş, ölümsüz bir eser vücut bulmuştur,,.
,,Biz de o eserde varız, bizi de sanatında var eden, sevgili Çeştepeyi bembeyaz kar gibi selamla selamlıyorum,
ilhami
milyon tane su damlası:
biliyorsunuz değil mi ne olduğunu ayrılıkların
bedenimizde kır papatyalarını okşar gibi okşayan, o ellerini çocukların
bırakamayız işte bunun için, sıcak yazları arkasına atarak karlı kışların
yoksa kim ister güneşin saklanmasını, gecenin karnında.
(kış boyu can yoldaşını, gün ışıdığında göremezse eğer bir evin duvarı)
sayılamayacak kadar çok su damlası:
bizim sonumuz sonsuz ölüm, üzülmeyin ne olur
daldan dala konan serçe gibi bu iç döküşümüz size, ölüm korkumuzdur
bir damla suda günaydın diyebilmek ise yüzünüze, bu da umudumuzdur
gene de pencereden bakmayı unutmayın, gelecek kışlarda.
(bir kardan adam istemez mi süpürge yerine, elinde bahar dalı tutmayı)
...
Çok eskiden...
Çocukluğumda kocaman bir kardan adam yapmıştık.
Ertesi günü açan güneşle damla damla eridiğini görmek çocuk yüreğimi çok üzmüştü...
O anı'ya gittim bu şiirle...
Şimdi düşünüyorumda o damlalar bir yolunu bulup denizlere ulaşmıştır diyorum.
Buna inanmak çok güzel...
Ve şiir ne güzeldi...
Saygılar,Sevgiler....
CEVAT BEY YÜREĞİNİZE SAĞLIK BU ANLAMLI GÜZEL ŞİİRİNİZİ BEĞENİYLE OKUDUM KUTLARIM SİZİ KALEMİNİZ HİÇ SUSMASIN SEVGİ DOLU YÜREĞİNİZDEN COŞKU EKSİK OLMASIN SAYGI VE SEVGİLERİMLE
Gel Geç Ömür
Sağlığım yerinde şükür
Fevziye'deki parkta
Marinadaki bankta
Oturdum
Çift çift gezen gençleri
Gençlere gıptayla bakan geçkinleri
Seyrettim
Bilmem ne zaman
Fevziye'deki parkta
Marinadaki bankta
Ben olmayacağım
Boş boş gezen
Üretmeden tüketen
Her şeyi bildiğini söyleyen
Eşle
Evle
Tanrıyla
Kavgalaşan
Benim yokluğum
Belli olur mu
Şimdiye kadar belli oldu mu
09.04.2002
Recep Uslu
Şiirinizi okuyunca bu şiirimi anımsadım ve buraya taşıdım....Kabul edin.
tebrikler üstadım.Her zamanki gibi gönül telimizi sızlatan bir eser daha .kal sağlıcakla..
'Çok ama çok güzeldi şair, tebriklerim yazdıran yüreğinize, sevgi ile kalın.'
DUYGU YÜKLÜYDÜ
KUTLUYORUM
Kardan adamlar elinde ister süpürge isterse bahar dalı tutsun kaderleri değişmez. Gerçi ne bronz heykellerin balyozlarla devrilip yüzüstü kapaklandığını gördük. İnsan eli ile yapılanın içinde ruh olmadıktan sonra pek farkeden bir şey olmuyor sonuçta... Baharı karşılama şiiri demişsiniz ama baharın gelmesi için kardan adamın ölmesi gerekmiş. Bu da hüzün vermiş tabi. Hiç bir değişim kendisinden öncekinin en ufak bir bakiyesine katlanamıyor. Tam puanımla kutlarım üstadım.
Belki de bir tek su damlası tüm canlıların yaratıldığı özdür. Kutlarım kaptan bu anlamlı hoş çalışmanızı.
Bu şiir ile ilgili 107 tane yorum bulunmakta