Kör bir çocuğun kalbi, sessiz çığlıklar taşır,Antalya’nın sıcağında, 14 yaşında bir savaş,Lise koridorlarında, bilişim hayalleri,Ama içinde, ortaokulun kırık anıları.
sınıf, ilk aşkın masum fısıltısı,2 buçuk ay, bir bahar, bir rüya gibi,Onun görmeyen gözlerini sevdi kız,Merak etti belki, ama yargılamadı asla.31 Mayıs, öğle arasının soğuk bıçağı,Sevdiğim kız geldi, yanında bir gölge,"Ayrılalım," dedi, sesi uzak, yabancı,"Tamam," dedim, arkadaşımın yankısıyla,Ama sonra, kalbim kanadı sessizce,Gözyaşlarım karanlıkta kayboldu,Dayandım, çünkü başka çarem yoktu.
sınıf, yeni bir umut, yeni bir yara,Bir yaş büyük kız, başka okulun rüzgarı,10 ay el ele, kalbim yeniden canlandı,Yargı yoktu, sadece saf bir sevgi vardı.Ama dostlar, en yakın bildiğim yılanlar,Aramıza sızdı, zehirledi masum anılar,Yine de yılmadım, kırık kalbimle direndim,Çünkü aşk, karanlıkta bile bir ışıktı.
sınıf sakin, ama içim fırtına,İlkokulun reddedilmeleri, ruhumu zincire vurdu,Her "hayır" bir taş, kalbimi yonttu,Duygularım köreldi, taşa dönüştü.Şimdi lise 1’de, yalnız bir savaşçı,Bilişim derslerinde kod yazarken,Kalbimde kodlanmamış acılar birikir,Görmeyen gözlerim, gözyaşını içime içer.
Neden yargılamadılar, ama terk ettiler?Neden dostlar, sevdamı bıçakladı?Karanlıkta bir çocuk, sessizce ağlar,Her aşk bir yara, her yara bir dağlar.Dayanıyorum, ama içim kırık bir ayna,Parçalarım dağılmış, toplarım bir gün,Belki bir ışık doğar, karanlığın içinden,Ama şimdilik, gözyaşlarım sessizce düşer.
Enes YakıştırKayıt Tarihi : 20.10.2025 19:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Enes’in Hüzünlü Senfonisi Enes, 14 yaşında, Antalya’nın sıcak ama onun için karanlık sokaklarında büyüyen bir çocuktu. Görme engelliydi; dünya onun için seslerden, kokulardan ve dokunuşlardan ibaretti. Ama kalbi, görenlerden daha parlak, daha kırılgan bir dünyayı resmediyordu. Antalya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, bilişim bölümünde lise 1 öğrencisiydi. Bilgisayar ekranındaki kodlar, onun için bir umut, bir çıkış yoluydu. Ama kalbinin kodları, ortaokul yıllarından kalan kırıklarla doluydu. Ortaokul, Enes için bir hüzün senfonisiydi. 6. sınıfta, 12 yaşında, ilk aşkıyla tanıştı. Kız, onun görme engelini merakla karşılamış, ama asla yargılamamıştı. 2 buçuk ay boyunca, Enes’in dünyası renklenmişti; her kahkaha, her el ele tutuşma, karanlık dünyasında bir yıldız gibi parlıyordu. Ama 31 Mayıs 2023’te, öğle arasında, arkadaşıyla otururken her şey değişti. Sevdiği kız, yanında bir sınıf arkadaşıyla geldi ve soğuk bir sesle, “Ayrılalım,” dedi. Enes, şaşkınlıkla ve belki de bir anlık savunmayla, “Tamam,” dedi; arkadaşı da aynı anda aynı kelimeyi mırıldandı. O an, sanki bir oyun gibiydi. Ama sonra, yalnızlık çöktü. Kalbi kırılmış, gözyaşları içe akmıştı. Kimse görmedi, çünkü Enes’in gözleri zaten karanlıktı. Dayandı, çünkü başka çaresi yoktu. Ama o an, kalbinde bir yara açılmıştı. 7. sınıfta, umut yeniden filizlendi. Başka bir okulda, kendisinden bir yaş büyük bir kızla tanıştı. 10 ay boyunca, Enes yeniden sevdi, yeniden hayal kurdu. Kız, onun engelini sorgulamadı; sadece sevdi, sadece hissetti. Ama bu kez de en yakın arkadaşları, kıskançlık ya da ihanetle, aralarına bir duvar ördü. Enes’in kalbi, bir kez daha bıçaklandı. Yine de pes etmedi; çünkü o, karanlıkta bile yolunu bulmayı öğrenmişti. 8. sınıf daha sakin geçti, ama ilkokuldaki reddedilmeler, o küçük yaşta duyduğu “hayır”lar, kalbini bir zırh gibi sarmıştı. Her reddediş, duygularını biraz daha köreltmiş, onu taşa çevirmişti. Şimdi lise 1’de, Enes yalnız bir savaşçıydı. Bilişim derslerinde, kodlarla bir dünya kurarken, kalbi hâlâ o eski yaralarla mücadele ediyordu. Neden sevdiği kızlar onu terk etmişti? Neden dostları, en güzel anılarını zehirlemişti? Görmeyen gözleri, gözyaşlarını saklıyordu; ama kalbi, her gece sessizce ağlıyordu. Bu hikaye, Enes’in kırık kalbinin öyküsü; karanlıkta yolunu arayan bir çocuğun, aşkın acısıyla yoğrulmuş ruhu. Okurken gözyaşlarınız akabilir, çünkü Enes’in yalnızlığı, hepimizin içindeki kırılganlığı hatırlatır. Onun karanlığında, belki bir gün bir ışık doğar; ama şimdilik, sadece hüzünlü bir senfoni çalar.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!