Bir kadın gelir pencereme
Mevsimler akdeniz olur
Tutunur gözleri gözlerime
Tüm günahlar af olur
Bir kadın soyunur düşlerimde
Sana sessiz ve mehtaplı bir gecede geleceğim
Yağmurlu bir sabah getireceğim gelirken yanımda
Bir şiirin mısralarında yan yana iki uyak olacağız
Keyfli voltalar atacağız bir imgenin ıssız koylarında
Sana bir samanyolu ve gökkuşağı getireceğim
El sallayacağız birlikte güneşe, günbatımlarında
Beni soracak olursan bir gün
Sana senden daha yakın yerdeyim (*)
Gözlerinde bulut bulut yürüyen hüznün
Umarsız bir gölge gibi peşindeyim.
Beni karşılayacak olursan bir gün
Lacivert akşamlara düşerken yolum
Seni belleğimin ortasına çiziyorum
Ömrümün doğusunda uzak bir ülke gibi
Gece gündüz seni düşünüyorum
Issız bozkırlarda yorgun kardelenim
Kalbim, açma ne olur, kapılarını yalnızlıklara
Aşklar unutuldukça tükeniyor tüm umutlar da...
İçimde med-cezirler, artçı depremler başlıyor
Kol kanat geriyorum zamansız vurgunlara.
Adını duymadığım şehirlerden geçiyorum.
Bir kadın gibi bakıyor artık sokaklar bana..
Seni ele avuca sığmayan umutlarımla, delikanlı çığlıklarımla, ak saçlı ruhumla, sevdalı düşlerimle seviyorum. Seni düşüncemin ince kıvrımları, aklımın bilgeliği, belleğimin konuk severliğiyle seviyorum.
Sen benim hayatımda zamansız açılmış bir parantez, firari bir virgül, sabırsız bir noktasın. Aç ve arsız bir soru işaretisin. Yorgun ve çıplak bir ünlemsin. Sen içimdeki sınırsızlığın ve sonsuzluğun bilinmeyen adısın. Sen sevdamın kızıl saçlı, yeşil gözlü kadınısın. Yeni bir hayatın avlusunda seni düşünüyor, seni özlüyor ve seni bekliyorum..
Uyuyorum düşlerimde sen, oturuyorum yanımda sen, şiir yazıyorum içinde sen. Sen! Sen! Sen! Bu aşkın adını türkçe literatürde arıyorum ama bulamıyorum.
Biliyorsun, aynı çınarın gölgesinde uyuyor, aynı kar tanesinde üşüyor, aynı yağmur damlasında ıslanıyoruz. Aynı denize farklı yerlerden akan iki ırmak, aynı ağacın farklı yönlere uzanmış iki dalı gibiyiz.
Belleğimin ara sokaklarında, kalbimin kaldırımlarında ve aklımın sınırsız sahillerinde sen dolaşıyorsun hep.
Ayrılık ve aşk denince sen geliyorsun aklıma
Duygularımdeki giz’leri kaldırıyorum
Kışkırt, kışkırtabildiğin kadar beni
Hiç bir şey umurumda değil artık
Düşlerimi sana bırakıyorum
Yalnızlığımıda;
Kanat, kanatabiliyorsan...
İşte başlıyor yeni bir gün
Bitecek elbet bu hüzün
Zaman sensiz geçmiyor
Bir baharısın ömrümün
Sokuldun her gece kalbime
Günler gözlerini yummadan
Üstümüzde yıldızlar kaymadan
Yaşamak ağrısı başlamadan
Gel, geleceksen...
Sokaklarda ışıklar sönmeden
Seni düşündükçe depreşiyor içimde hatıralar
Yokluğun bir düşman gibi sokuluyor düşlerime
İşgal ediyor gülüşün ömrümün en tenha günlerini
Yasak bir şarkı mırıldanıyor kalbim her akşam
Ve siyah beyaz resimler çiziyorum hayatın alnına
Arsız bir çocuk gibi dolaşırken peşimde zaman.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!