Kömürü, petrolü ve doğalgazı çıkarıyorlar dünyanın derinliklerinden,
Berrak sulara, okyanusların dibine ölüm çöküyor,
Lağım kusuyorlar insanlığın geleceğine,
Gün dumanla kararıyor, hava zehirle kaplanıyor.
Havuzlarını, günlerini, aylarını, yıllarını,
Kışlarını, baharlarını, yazlarını para doldurur,
Para onların alınlarında yaldızlı bir tapınak,
Kasık araları parayla dolu,
Parayla kutsarlar oğullarını ve kızlarını.
Hayalleri, umutları, sevinçleri para,
Geçmiş ve gelecekleri para,
Sürekli izledikleri manzara,
Yatakta keyiflerini bekleyen,
Kaygıda sıcaklığına sığındıkları ödüldür para.
Emiyorlar toprağın derinliklerinden,
İçiyorlar denizlerin diplerinden,
Sonra edep ve adaplarına uygun olarak,
Siyanür toplarıyla geleceğe el sallıyorlar,
Dağlara, ovalara, sulara ağızlarından zehir,
Artlarından magma püskürtüyorlar.
Tiksinti akıyor yüzlerinden,
İrin kokuyor nefesleri,
Yalan, ikiyüzlülük, hile ve kibir,
Atalarından miras aldıkları beceriler.
Eyaletleri ve hükümetleri,
Kanlı silahlı kuvvetleri,
Ağız dolusu habercileriyle,
Kanalizasyon kodamanlarının,
Egemenliğinde inliyor hayat.
Yiyip, yalayıp, yutuyorlar,
Kemirip, emip, sömürüyorlar,
Pisliklerini ise insanlığın kalbine bırakıyorlar,
Kara zehir altında boğuyorlar geleceği.
Kayıt Tarihi : 28.4.2024 22:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!