Susuz kalmış güller gibi kururum
Kanatlı kapıya, kilit vururum
Yüce dağ başında döner dururum
Yollar beni nazlı yâre götürün
Elâ gözler yeter, ateş arama
Kavı tutuşturur nazar sevdiğim
Yaradan aşkına, el sür yarama
Yaban el değerse azar sevdiğim
Eldendir çektiğim, eli dinlemem
Cananla aramda yura var benim
Kolumu kesseler böyle inlemem
Yüreğimde derin yara var benim
Resmini karşıma
Kalemi elime aldım
Önce adını yazdım
Sonra tadını
Gül dalında yaprağa
Yere düştüm toprağa
Donuk bakan gözler hasret bahara
Çiğdemin izinde yağmur ol yağmur
Durmadan el eyler her can buhara
Cemrenin özünde yağmur ol yağmur
Alevden derdim yok közüm yoruyor
Gün batarken
Güzeller geçti yanımdan
Beyazlar, yeşiller
Sarılar geçti
Peteğine dönen
Bal yüklü arılar geçti.
Gönlümden geçenleri yazdım
Birkaç satır
Tan yeri ağarırken okuyun
Neyleyim
Davetsiz geldi misafir
Yarım bıraktığım
Başında sarı yemeni
Önünde Tokat çemeni
Unutur muyuz Yemen’i
Türküler özümüz bizim
Gülü bağda görsek yeter
Kabuk güzel görünür aç gözünü özü seç,
Sükut altın olsa da susma sakın sözü seç
Gönlümü yayla yaptım
Belki göçersin diye
Kaç bahar geldi geçti
Göçmedin
Çeşme yaptım yol üstüne
Olukları avuçlarım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!