Kar Üstüne Yazılan Şiir Şiiri - Ali Özdoğan

Ali Özdoğan
7

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kar Üstüne Yazılan Şiir

I
hadi bir kahve koy
dumanından planlar yapalım
geçelim karşılıklı sabaha
dalgamızı geçelim hayat bir köprü işte
köpürüyor içimizden ansızın sızan nehir
kıyıyor modern bir kahin ölümle nikahımızı
yıkıyor kalbimizi
şimdi hangi güvercin götürebilir haberimizi
bizi sırtında taşımaktan yorulmuşken dünya

tören kıtasını bozan bir çocuk gibi
tepemizde sallanıp duruyor avize
tepsimizde iki fincan
bakalım mı güneşe
bir türkü yıkılmadan
karanlığın üstüne

bir şiir nasıl yazılır
karların üstüne
çünkü şiir yakar
yazıldığı şeyi

topraktan şimşekler fışkırıyor
tırmanıyor göğün boşluğuma
ela’nın gözlerinden
sözlerim bir talaş gibi
yığılıyor kitabın ortasına
bir imla yanlışı gibi durma orada
kurumuş bir göl yutacak görüntümüzü
açma gözlerini sevgilim
tropik bir anlamı var bakışlarının
bizi eritecek ve gölleri yeniden diriltecek
bir buzdağının unutulduğu haritada

alnımda oluşan çizgilerden
bir sınır çektim nehre
nehir ki dağların içini döktüğü
derin bir uğultudur
gece böceklerinin konduğu noktalarda
şairlerden başka kimsenin anlamadığı

II
sustukça sesinin yankısına yaslanıyorum
bir şehri tırpanlıyor dağların yokluğu
yüzüme bir şamar gibi iniyor maraş’ın soğuğu
soldan sağa yukarıdan aşağı
ne taraftan baksan karmaşa
kaybolduğumuz bir bulmacada
helal olsun sana
utanmadın ölürken
unutmadın helal olsun
günü gelince ölmeyi

oysa kanayan bir aynaya saklayıp utancını
çorba sırasında öksürürken hani
ağzından dumanlar çıkarıyordu nihan
kim vatansever kim hain
sakızını çiğneyerek
ve korkunun sınırını geçip kadınlar
bir ishak kuşunun sesiyle
parçalıyordu maskesini

bocalıyordu bulutlar
politik ve rasyonel yalanların gerçeği
hepimiz için idam yağdırdığı
yerden devri daim olsun

şimdi nasıl istifa(de) ederiz dünyadan
nasıl ayıklarım rüyalarımı uykudan
ne zaman uyansam pazartesi
çocuklar nadasa bırakmış hayallerini
williem wilmink’in karnesinde

helal olsun sana ne kadar güzel öldün
üstelik utanmadın ölürken
helal olsun unutmadın
günü gelince ölmeyi
yeri gelince konuşmayı

Ali Özdoğan
Kayıt Tarihi : 23.8.2024 18:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ela Bayraktar hayatını kaybetti! Ela ve Ufuk Bayraktar kimdir? Doktor Ufuk Bayraktar eşimin son sözü ''Bir kahve yapsak mı?'' oldu! Hatay'da yıkılan Derya Apartmanı'nın zemin katında oturan Hatay 112 Acil Komutanı Merkezi'nde görevli Dr. Ufuk Bayraktar ve eşi Ela Bayraktar, enkaz altında kaldı.Dr. Bayraktar, arama-kurtarma ekipleri tarafından 25 saat sonra sağ çıkarılırken eşi Ela Bayraktar'ın ise cansız bedenine ulaşıldı. Vücudunda çok sayıda kırık olan Bayraktar, Hatay'daki hastanede yapılan ilk müdahalenin ardından Adana'da özel bir hastaneye sevk edildi. Adana'da ameliyata alınan Bayraktar, daha sonra servise alındı. Yaşadığı acıyı tarif etmekte zorlandığını söyleyen Bayraktar yaşadığı acıyı anlattı. Deprem anını çok net hatırladığını söyleyen Ufuk Bayraktar, eşiyle o sırada uyanık olduklarını ve sohbet ettiklerini söyledi. Depremin başlamasıyla eşiyle çök kapan yaptıklarını dile getiren Bayraktar, "Sonrasında binanın yıkıldığını hissettim. Bilincimi hiç kaybetmedim ama zaman algım gitti. Ben yaklaşık 16 saat sonra çıkarıldığımı sanıyordum ama 25'inci saatte kurtarılmışım. Enkaz altındayken acısız şekilde ölmeyi diledim. Yardım sesi geldiğinde kulaklarıma inanamadım.''dedi. Dr. Ufuk Bayraktar nezdinde depremde yakınlarını kaybedenlerin başı sağ olsun. Yedi İklim dergisi 410. sayısında yayımlandı.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!