Kapılar Şiiri - Hanzade Servi

Hanzade Servi
26

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kapılar

Bugüne kadar,
İnsanoğlu her şeye benzetildi
Dosta, düşmana,
Savaşa, barışa,
Çığlığa, suskunluğa,
Ayrılmaya, kavuşmaya,
Zekaya, aptallığa,
Özgürlüğü bedeninden taşanlara,
Kendi içinde hapsolanlara,
Bir balık tutana,
Bir balıkçıya yakalanana,
Bir kuşun kanatlarına,
Bir aslanın pençesine,
Bir maymunun evrimine,
Kışa, yaza,
Soğana, havyara,
Soğuğa, sıcağa…
Bugüne kadar,
İnsanoğlu her şeye benzetildi
Benim yapacağım sadece,
Bu listeye
Bir madde daha eklemek
Sonra,
Yerini bulmasını beklemek
Belki birinci sıranın saltanatı,
Şu an bitmek üzere

İnsan kapıya benzer
Dünya üzerinde kaç tane insan varsa,
-Ki insan bedenindeki her varlık
İnsan değildir-
O kadar da kapı var demektir
Menteşelerine tutturuldukları yerler,
Boyları, renkleri,
Gıcır gıcır görünümleri
Ya da perişan halleri,
Sessize açık durmaları,
Gürültüyle kapanmaları
Hep farklıdır
He r gün,
Başka başka manzaralara,
Loş bir koridorun duvarına,
Bir çocuk bahçesine,
Veya eski bir mezarlığa
Bakan bir kapı takılır
Bazen sessiz,
Bazen gürültüyle…
Herkes,
O kapının ardı tertemiz,
Bembeyaz bir dünyaya açılıyor sanır
Daha hiç kullanılmadığı için…
Oysa malzeme yenidir ama her kapı,
Ardındakilerle birlikte inşa edilir

Bir kapının kullanılması,
Açılıp kapanmaktan ibarettir
Tekdüze görünse de,
Her açılışı başka bir duyguyla,
Aynı görünen farklı yerlere;
Her kapanışı da,
Yeni bir şeylerin üzerinedir

Bir kapının neye bakacağı,
Neye suratını döneceği,
Kimlerin yüzüne çarpılıp
Kimler için yirmi dört saat açık kalacağı,
Aslında ilk baştan bellidir

Yerine daha dün takılmış
Bir kapının ardında da
Onlarca çöp olabilir
Kimse görmesin diye,
Saklandığı sanılan…
Oysa o kapı bir gün mutlaka açılacak
Ve çöplerinden kurtulacaktır
Her çöp,
Onu saklayan kapıya acı verir
Bununla birlikte,
Yıllardır yerine duran bir kapının
Arkası bembeyaz ve bomboş olabilir
Bu, mutluluğun mu,
Hüznün mü işaretidir
Kimse,
Onu ardında saklayandan
Daha iyi bilemez

Her kapı,
İçeride mutlu bir aile sesi
Duymak ister
Sabah kızarmış ekmek kokusu,
Varlığıyla gülümseten terlik sesleri…
Kızarmış ekmek kokusu,
Tek kişilik bir evde
Asla yerini bulmaz
Biri onu kızartırken,
İlla ki öbürü kokuyu duyup
Mutlulukla uyanmalıdır
Kızarmış ekmek kokusu,
İki kişiliktir

Şekilci olmayın derler ama
Her kapı, ardında ne sakladığını
-İstisnalar dışında-
Az çok belli eder
Bu yüzdendir ki,
Kimine yaklaşmadan yürür gider,
Kiminin ardındaki kavgaları duyup
Kâh müdahale eder,
Kâh oradan kaçar,
Kimini aralayıp şöyle bir bakar,
Kimini fark etmezsin bile
Fark etmediğin nice kapılar,
Belki zilini çalman için
Yıllarca bekler durur
Bazıları,
Geleni gideni eksik olmayan
Yan kapının zillerini dinlemekle yetinir
Bazı ziller,
İstenmeyen misafirlerin
Parmağının ucunda dile gelir
Çalmayan zilden daha kötüsü,
Çalmaması gerekirken çalan zildir

Kimi kapıyı ısrarla
Çalarsın, çalarsın,
Açan olmaz
Ya bilinmeyen bir adrese doğru
Çoktan yola çıkmıştır o
Ya da içeridedir
Hangisinin daha acı olduğu,
Kapı önünde bekleyenlerin
Yüreğine göre değişir
Sonrası,
Kalkıp gitsen bile
Ruhunun bir paspasın üzerinde
Yaşlanmasıdır

Kimi kapıdan içeri buyur edilir,
Ama sonra kovulursun
Bir yerde istenmemek kadar acı ne vardır?
İster anne karnı,
İster iki arkadaşın yanı,
İster bir bankın ucu,
İsterse bir kapının öte tarafı…
Sen çıktığın gibi
Suratına çarpan kapının sesi,
Açlıktan ağlayan kedi yavrusuyla
Eşit derecece yürek acıtır
Bir tabak mamayla miniği susturursun
Ama çarpan kapılar
Asla yeniden açılmaz
Açılsa bile,
Aynı yere açılmaz

Kimi kapının görünümüne bakıp
İçeri adım atmazsın
Bu bazen doğru seçimken,
Bazen kayıp olabilir
Kapılar,
Artlarında çok şey gizler
Kimi kapının görünümüne aldanıp
Ardından hayal kırıklığına uğrayabilirsin
Kapılar çok yalan söyler
Ama her kapının yalanı,
Açılana kadardır

Hiçbir kapıyı açmadan,
Koridorda dümdüz ilerleyebilir insan
Bu,
Acı çekmemenin en kolay yoludur
Hiçbir kapıyı çalmaz
Ve kapını kimseye açmazsan,
İncinmezsin
Ama o zaman,
Seni gerçekten sevecek birini de
Paspasın üzerinde bırakabilirsin
Zil arka arkaya çalarken
Sessizce gitmesini beklemek,
En kolay yoldur
Tabii sen için için,
Zil sesi sustuktan sonra
Usulca göz deliğinden baktığında,
Hâlâ orada oturduğunu görmek istersin
Senden asla vazgeçmeyeceğinin garantisini,
Daha bir şeyler başlamadan almaktır bu
Ama genelde beklemezler
Kolayca açılan
Ya da hep açık duran başka kapılar varken…
Açtığında çok geç olduğunu,
On saniye sonra ışık söndüğünde anlarsın
Koridorda perde kapanır
Başka bir kapının önü aydınlanır
Sen oyundan,
Kendi ellerinle atılırsın
Ezberin tam olmadığı için…

Her saniye,
Yeni bir kapı takılır menteşelerine
Ve her saniye,
Bir kapı yerinden sökülür
Ardındakilerle beraber…

Hanzade Servi
Kayıt Tarihi : 17.1.2008 23:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hanzade Servi