Hayatın boyunca hep kapılardan geçeceksin.
Önce doğum kapısından geçip geleceksin dünyaya.
Gözyaşlarınla eriyip gidecek ilk naylon kapı.
Sonra sevda kapısının önünde duracaksın.
Bu kapı ağaç kapıdır.
Buradan girebilirsen diğer kapıları da göreceksin.
Eğer giremezsen,o ağaç sevdanın yangınına yardım eder de
O ateşte o kapı da yanar gider.
Ağaç kapıyı geçince sevinirsin.
Belki gözyaşların söndürmüştür o ateşi...
Sonra demir kapı gelir karşına.
Ve sen onun dayanıklılığına kapılırsın.
Ama açamazsan o kapıyı zindana atarsın kendini de
Kimseler halini bilmez.
Ve orada bitip gidersin.
Demir kapı dayanıklıdır diye düşünmüştün ya.
Ya bakır kapı daha mı değerli?
Ya bronz kapı ya gümüş kapı ya altın kapı? ...
Sonra çıkarsan o demir kapıdan,diğer kapılar
Bir bir aralanır karşına.
Ve sonra sırasıyla gider de
Altın kapıdan da geçersen
Ve o altının değerinin ardındaki değere aşina ve ait olursan
O kapıların sahibinin kapısına kul olursun.
Kayıt Tarihi : 11.9.2006 18:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Celalettin Koz](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/09/11/kapi-41.jpg)
Kapılar ardında kul olmamak uşaklığa
Harika.. Tebrikler kardeşim
TÜM YORUMLAR (1)