2 Temmuz 1993 …
Yükseliyor dumanlar gökyüzüne
Yanıyor insanlar Sivas’ta,
Çığlıklar karışmış birbirine,
Gözlerini kan bürümüş,
Çember sakallı binlerce yobaz
Karayılan gibi sarmış dört bir yani
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
GÜZEL DOST! OKUDUKLARIMDAN ETKİLENMEMEM İÇİN OKUDUĞUNU ANLAMAYAN LANET ZALİM OLMAM LAZIM. ÖZÜ BARIŞ VE KARDEŞLİK OLAN DİNİMİZ YANLIŞ ELLERDE ÇOK KÖTÜ TANITILIYOR. İNSANA HİZMET ETMEYEN NE KUTSALDIR Kİ TANRI KATINDA? AYRICA O YANIP YAKILAN İNSANLARIN GÜNÂHINI NASIL ÇEKECEKLER?! VE BU GÜN YAŞIYORLARSA İNSANLARIN YÜZÜNE NESIL BAKIYORLAR ACABA? KALEMİNİZE SAĞLIK. SAYGILARIMLA...
Canı yakan Can olurmu?
Hak diyen yürekte kin olur mu?
Sen mi verdin canını da yakıyorsun?
Vicdansız, Canların yüzüne nasıl bakıyorsun?
Beni o kara tarihe götürdünüz.Nesimi ÇİMENLER i Hasret GÜLTEKİN leri kaybettiğimiz o kara günlere...O zamanda içim çok acımıştı.Şimdide aynı acıyı hissettim.Şiiriniz ve duyarlılığınız için tebrik ederim...Tam puan. Sizi takip etmeye çalışacağım.Listeme aldım...
Gerçekten sizi ve o güzel yüreginizi candan kutluyorum tam profesyonel tam bir usta kalemin anca bu nefis dizeleri yazacagını umuyorum diyecek tek bir kelime bulamıyorum harika muhteşem yürekten süzülüp gelen bu güzel dizeleri bu usta kalemi tüm yüregimle kutluyorum ve isviçreden selamlarımı sevgilerimi iletiyorum saygılar şair Turan çeliker
ÖLÜMDEN ÖTESİ
adım Koray,
daha on iki yaşındayım
ve ben hiç büyümeyeceğim
Sivas Madımak'ta yandım
ak günler bekleyen ülkemin
karanlık düşünceleriyle
naklen yakıldım...
bir yaz günüydü
temmuz sıcağında
babam ozan İsmail,
tuttu ablamla benim ellerimizden
'haydin çocuklar,
sivas'a, baba ocağımıza
Pir Sultan Abdal şenliklerine
Semah dönmeye gidiyoruz' demişti...
ne bilirdim ki!
'Ateşte Semaha dönmek'
olacaktı kaderimiz
ve otelde dinlenirken
bir anda binlerce insan
'yakın' diye haykırıyordu
ve ölümden ötesi yoktu görünürde.....
adım Koray,
daha oniki yaşındayım veee
ben hiç büyümeyeceğim
sevinçle içinde
elinde çiçekle
beni bekleyen
bir sevgilim olmayacak....
adım Koray,
siz şimdi kimbilir kaçıncı kadehi
kaçıncı yalanlara içip can cana derken
benim ellerim
bir yanımda hiroşima'dan
biryanımda halepçe'den
gelen yaşıtıma takılır
sözde uygar ülkelerde
Solingen’de
Möln’de yanan ben olurum
sizin elleriniz kızlarda
sizin elleriniz erkeklerde
sizin elleriniz bardaklarda.
yaşıyorken ben, en son
semahda tutmuştum bir kızın elini
şimdi ise;
bizim ellerimiz yılan, çayan arasında
kemikli topraklarda....
ne din nedir anlamıştım
ne de din uğruna adam yakmayı
suçum semah dönmekti
suçum babamı dinlemekti
suçum bana göre İNSAN olmaktı
adım Koray daha oniki yaşındayım
ben hiç baba olamayacağım
ben hiç oğlumu okşayamayacağım
ben hiç annemin dizlerinde
saçlarımda parmakları dolaşan
mutlu çocuk rolü bile yapamayacağım
ve ben sizin adınıza
ben mutlu gelecek adına
bir değil bin kez daha yan deseler
yine yanacağım, yanacağım, yanacağım...
bir annenin kokusunu düşünsene,
çocuğuna yani bana sarılmak
işte ben o kokuyu artık içime alamayacağım
anneme doluca sarılamayacağım
eeyy benim akranlarım,
arkadaşlarım, yayşıtlarım
siz kimbilir kaç kızla dansederken
türküler dinleyip halaylar çekerken
hergece feneri kimbilir kaç alemde söndürürken
ve hatta kimbilir hangi türkü barda
devrimler yapıp
halk kurtaracaksınız
kimbilir kaç biradan sonra solculuk oynayacaksınız
işte ben sizin gibi türküler dinleyemeyeceğim
halaylar çekemeyeceğim
ben bir kıza sarılıp dans bile edemeyeceğim
uuyy anam uuuyy
babam anlatırdı
benim doğduğum köylerin yokluk ve yoksulluktan
başka hiç bir özelliği yokmuş
altı ay dünyadan uzak
kar ve karanlığa tutsak bir yurt
sonrası çamur,
çamurda kalmış tek ayakkabılar
kalsaydı tek ayakkabılarım sakız gibi çamurlarda
kalsaydı diz boyu karlarda
görmeseydim değil altı ay
bir ömür boyu köyümün dışını
görmeseydim uygarlık dedikleri yerlerde
çirkeflikleri, kahpelikleri, ölümleri
o karlı yerlerde kalsaydım
yalnızca yaşasaydım yeterdi...
adım Koray benim duyuyormusunuz? ?
daha oniki yaşındayım
bazen ozan Nesimi oluyorum burada
alıyorum elime sazımı
bazense Hasret Gültekin
hasret türküleri yazıyorum
duyarım ki köln’de
Hasret abimin oğlu olmuş
adını Hasret koymuşlar
söyledikçe Muhlis baba
ben burada bile
ateşte semaha dönüyorum
görüyor musunuz?
adım Koray benim heyy dünyalılar
en son sizin aranızdayken
ateş camları sarmışken
insanlar yanıyordu madımak'ta
ve annem geldi gözümün önüne
babam geldi,
ankara geldi
o yüzden ölünce ben
anneme götürdüler
ankara'ya götürdüler..
gelirken elimden tutan babam,
dönüşte tabutumdan tutmuştu.
ben yanmıştım tabutta
babam kahrolmuştu tabut omzunda.
zavallı babam,
canım annem
şimdi yeni doğan kardeşime
adımızı koymuşsunuz
canlarım......
ölsem bile unutmayın
ben Koray'ım
sizin Korayınız........
adım Koray benim
bilmediğim din uğruna
bilmediğim din adamlarınca
devletin gözü önünde
sizlerin gözü önünde
naklen izlerken siz
yanan bendim orada
en küçükleri otuz yedinin
otuz yedi canın
otuz yedi karanfilin
özü bende ANLIYOR MUSUNUZ? ? ? ........
ölümden ötesi yokmuş
DUYUYOR MUSUNUZ? .? ..
1995 Köln
Erdal İrfan
Yüreğine sağlık can...İnsan kanına doymayanlara ..
Kendilerine dini maske edinen vahşilere en güzel cevap...TEŞEKÜRLER...
37 Can
Zalimler biliyordu hazırdı plan
Yakılacaktı semah dönen 37 can
Uygulanıyordu yapılan plan
Kara bulutlar yükseldi orta anadoludan
Toplandı yobazlar verildi fetvalar
Pirsultanı asmakla yetinmedi zalimler
Yaz ortasında Temmuz sıcağında
Üşümeye başlamıştı karanlık beyinler
Oyun hazırdı verilmişti karar
Madımaktan yükseliyor kara dumanlar
37 canı yaktı Hızır paşalar
Semah dönerek yanıyordu canlar
Ağıtlar yakıyordu Asım bezirciler
Sazıyla yanıyordu can Gültekinler
''Akarsuyum yansamda'' diyerek
Yanıyordu Muhlisler, can Nesimiler
Çalındı sazlar çekildi semahlar
Nesiminin curasına şarhoştu canlar
Karanlık beyinler sahtekar yobazlar
Yaktılar 37 canı Sivas ilinde
Maraşta,Çorumda,Gazide yananlar
Enel hak diyen Mansuru vuranlar
Nesimiyi yüzdürüp Bedrettini asanlar
Pirsultan yurdunda 37 cana kıyanlar
2 Temmuzda yavuzlaştı sivas ilinde
Karanlık yobaz kanlı zalim
Canları yakmakla sanmaki tüketirim
Yanan canların hesabını sorarız bir gün
Korkun yobazlar! Korkun Hızır paşalar
Pirsultan dolu aydınlık ANADOLUDAN..!
Aliseydi Taşdemir
İNSAN YÜREĞİN VE KALEMİN HİÇ SUSMASIN TÜRKAN DOST.....
Allaha inanırım, Müslüman im dersin,
Et kokusundan haz duyarsın,
Sivas’ta 37 cani yakarsın
Yine doymaz, yine et istersin.
—Müslüman im diyen insan yakar mı,
—Allah’ın yolundan giden can alir mi,
—Yüreğin kararmış, gözlerin kin dolmuş,
Bak aynaya gör kendini, sor kendini kendine
Sen insan mısın yoksa canavar mı
malesef onlar yanık et yemekten bıkmıyorlar -otelin müze olarak kalmasını isterken aydınlar- Onlar oteli et lokantası olarak kullanıyorlar..........işte insan kanına doymayanlar ve yanık et tutkunları ......................şiiriniz harika yüreğinize sağlık
abdullah oral
Curasını çalamadı NESİMİ
Kulak verip dinleyen yok ASIM'ı
Bahane ederek Aziz NESİN'i
Otuzyedi fidan koptu bağında.
Ana. baba. kavim, kardaş kız ağlar
Mızrap vurur, tel iniler, saz ağlar
Bu cehennem Madımakta göz ağlar
Der AHMET'im PİRSULTAN'ın ağında.
Sevgili Şair'im 21'inci asırın o utanç manzarası olay hepimizin yarasıdır. Üzülmemek elden değil
Duyarlilik budur iste....
''türkan Hn. kim ne düşünürse düşünsün zaten herzaman bizler hertoplumun düşünçesine saygı duyduk ama bizim düşüncelerimize sayğı gösterildimi hayır.ozaman kim ne düşünürse düşünsün duyarlı yüreginize sevgi ve sayğılar..
izin verirseniz bu yobazlara kendi şiirimlede sesleneyim sayğılarımla..
Sivas’taki Güneş Soframız
Bugün
Soframızı Güneş’te açalım
Işık olup
Halkımıza saçalım
Bugün Sivas’a konuk olalım
Ve gün bu gündür
Karanlıklardan hesap soralım
Asılan pir sultanı,
Yanan canları anımsıyorum
Ve bir kez daha üşüyorum
Elim ayağım buz kesiyor
Acıların en derinindeyim.
Sonra düşünüyorum
İçim yanıyor içim, yangın yerindeyim
Alevler gök yüzünü sarıyor
Yanan canlar Semah,ta
Oysa ki bizim Pir Sultan’a arzu halimiz vardı
Pir Sultan şehrinde yaktılar
Yakanların asanlardan ne farkı var
Kıyılırımı cana söyleyin ağalar, söyleyin beyler
Hangi kitap da insan yakmak var
Her yıl, iki Temmuz da
Yanan canlar milyon, milyon doğuyor
Kim ki bu yanan canlara alkış tutacak
Yarın alkışlarla kendi inandıkları yerde yanacak
Ve onları anımsayanda olmayacak
Biz ki,
Otuz yedi canla, bir beden olmuşuz yangın yerinde
Nice ölümlere tanık olmuşuz
Sivas elinde
Bugün Muhlis,oluyorum türkülerde
Nesimi,oluyorum yüreklerde
Bugün Hasret,oluyor coşuyorum sazımla
Asım,oluyorum kitaplarda
Bugün, Altıok oluyorum şiirlerde
Nice ozan olduk Madımak’ta
Turnalarla Semaha duranda
Yangınlardan çıkıp geldik
Yağmur olduk yağdık
Ve nice kurşunlara gögüs gerdik.
Milyonlarca fidan yeşerdi,
Yer yüzünün derinliklerinde
Bugün, bir kez daha
‘Barış güvercini uçsun Dünya’da’
Yıldızları paylaştık karanlık gecelerde
Ölüp,ölüp dirildiğimiz yerlerde
Bu gün bir kes daha iki Temmuz’da
Bir kez daha buluşacağız kanlı Sivas’ta ''
22.06.2006
Ali Asker Çataltaş
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta