Ben Orhan Veli değilim,
Mizahi üslupla anlatamam seni,
İstanbul'un sokaklarında kaybolsam bile,
Bir şiirde adını geçiremem.
Nazım Hikmet de değilim,
Serbest nazımla seni yazamam,
Devrimci duygularla haykıramam aşkı,
Ellerimde coşkun nehirler taşıyamam.
Ahmet Haşim de değilim,
Romantik bir akşamda bulamam seni,
Gün batarken şiirime düşen yaprağın
Gölgesine seni sığdıramam.
Yahya Kemal de değilim,
Bir sessiz gemide ölümsüzlüğe
Yazamam aşkımızın destanını.
Ne eski İstanbul, ne de boğazın şarkıları,
Hecelerime dökemez seni.
Edip Cansever de değilim,
Soyut imgelerle anlatamam,
Bir mendilde kan sesi bulamam.
Turgut Uyar'ın göğe baktırdığı durakta,
"Bir seni sevdim," diye duramam.
Can Yücel de değilim,
Kendimden özür dileyemem.
Gurur kapılarına vurur yüzüm,
Ar ederim, susarım belki.
Necip Fazıl kadar derin değilim,
Tasavvufun ilhamıyla yazamam aşkı.
Ama yine de ben benim işte,
Kendi kelimelerimle anlatırım seni.
Attilâ İlhan da değilim,
"Ben sana mecburum," diye haykıramam.
Ama ben sana mecburum, be adam(Kadın)!
Sezai Karakoç'unda dediği gibi:
Kanadı kırık kuş uçamaz,
Kanatlarımı geri ver, adam(Kadın)!
Geri ver!
22.12.2024 12:45
Kayıt Tarihi : 22.12.2024 12:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!