Ha toprağın üstündeyim
Ha altında..!
Ne fark eder ki
Sen yoksun ya şimdi yanımda
Sevdam dağlar kadar büyükken sana
Sen yoksun..!
Bir gün sende çıkacaksın yollara
Benim gibi,acını süpürmeye dağlara
Ve yapa,yalnız kalacaksın,
Çıldırmış gibi bir kalp ağrın
Patlayacakmış gibi beyninde bombaların
Pabuçsuz nasırlı ayakların olacak
Bıraktım
Tüm mektupları bıraktım dün gece
Sessizce evinizin bahçesine
Bıraktım
Bir sigara yaktım
İki nefes çekmek değildi amacım
Sorsam seni yıllara
Neler söyler ki bana
Senden bir haber,verirmi aceba
Sen sağlığını
O eski ihtişamlı gençliğini
Alımlı bakışlarını
Sana uykularımdan bahsettim mi hiç
Ya uykusuzluklarımdan
Afakanlara düşmüş düş sokaklarımdan
Sıyrılıp gelen derin mavinin yıkanmış çakıl taşlarından
Neyse
İstanbul
Beni sarıp,sarmalayacak bir yürek gerek
Ne koldur,istediğim,ne de,ballı börek
Bana ah senin sevdam,gönül gözün gerek
Ne direk isterim,ne de direngeç,değnek
Ümit çiçeklerim bir, bir sararp,kurur
Ah zaman yorgunu gönlüm
Güneşin adımlarını sayıyorsun
O gezginliğin yolu bittiğinde
Sararıp,bir gül gibi soluyorsun
Aşkta arzu ile yürüyorsun
Sen eski bir aşka ağlıyorsun
Bense sana
Başını omzuma koyuyorsun
Bense yüreğimi volkanlara
Aslan sütü ıslanıyor sabahlara
Dudaklarımda pranga
Ne defterlere sığdı sevgin
Ne de peçetelere
Benim düştüğüm cehennemlerde
Bir periydin
Bir ilah
Sere serpe sevgin
Sen gülersen,ben de gülerim
Sen ağlarsan bende ağlarım
Kıyamam da,yerine de ağlarım
Gözlerime bulut,
Yanağıma tuzlar sağarım
Günü,geceye katar,
bu kadar güzel şiirlerin okunmaması bir kayıp