Sana bu suratı vermek hoşgörüler adına
İzdüşümleri
Ve en katı akıntılar merceği
Bir küçük kas titremesi
Ve yoklukların eskitemediği
Us kuruları
Bir üçüncü kavram gibi bizim ölüşümüz
Hiç ses çıkmadan
Çelik mengene boyutları
Ve robot dansları
Çağımızdan
İlk biçim
Sen bakma İbrahim Baba
Yakarışlar yana yana
Kusurlar düştü yollara…
İçindeki şehzâdeyi
Öldürdüysen bir kere
Hiç uğraşma, beyhude
Sevemezsin artık sen kimseyi...
İki kere iki dört eder
Kuşlar yağmura pisler
Bu e-posta evreninde
Şiir ancak çöpe gider!
Onlara da söyleyin komasınlar beni
İyi günler dileyin anlasınlar beni
Küçücükten sevdim ellerini,gözlerini
Kimi ok, kimi ipek okşar gibi dillerini
Ilıktılar, âcizdiler ve bilmezlenirlerdi
Kendilerinde başlar ve biterlerdi
Güneş surete büründü
Gece içeride
Güzellik surete büründü
Çirkinlik içeride
İyilik surete büründü
Kötülük içeride
Bu gece bir sessiz kartal uçuşuyla
Geçtim üzerinden ışıklar şehrinin
En eski şarkılardı lirik hüzünlerden yükselen
Gönlüm o haykırışa uyandı:
Çıplaktı, yalın, katıksız ve tek
Ve o bakışlar
Sonsuz ve bembeyaz
Sonsuz ve bucaksız
Uzak buzlar buzlar üstünde
Kâh giderdi, kâh gelirdi
O siyah troyka,
Zorluklardan kaçmam ben
Zorluklar gelir üstüme
Durur beklerim
Çarpana dek
Sonra devrilir giderim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!