Kesin çizgiler koymak çok da gerçekçi durmuyor günümüzde ama yine de –daha önce de yazdığım gibi– bizde modern roman Halid Ziya Uşaklıgil’den Selim İleri’ye uzanır. Özellikle de Bihter karakterinin ele alınışı; çatışmaları, değişim evreleri ve tüm bu özelliklerin romanın seyrini “belirlemesi” bakımından Aşk-ı Memnu’yu modern romanımızın “başlangıcı” olarak görebiliriz. Daha öncesi yok mudur? Vardır belki. Mavi ve Siyahvardır; başka romancılar vardır. Her şeye karşın bana sorarsanız, Aşk-ı Memnu yeni bir devir açar; o da modern romandır.
Bu süreç Selim İleri romancılığına kadar uzanır; Selim İleri –“klasik” anlamdaki– modern romanımızın bana göre “sonu”dur. Bu İleri’den sonraki romancıların önceki dönemle ilişiği olmadığı anlamına gelmez. Benzer şekilde, İleri’den önceki romancıların da verimleri sürmektedir pekâlâ.
Yukarıdaki modern romanımızın sürüvenine ilişkin “tez”im, edebiyat tarihi, estetik, eleştiri, edebiyatbilimi gibi alanların ışığındaki bir “tez” olmaktan çok, sezgisel bir ileri sürüştür/görüştür. Gerçi, bu alanların argümanlarıyla da değerlendirdiğimizde “benzer” bir “sonuca” ulaşma olasılığımız vardır ama; bunu yine de sanatsal sezgi; sanatçı, yaratıcı sezgisi olarak tanımlayalım.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta