Elini salladı, denk geldi taşa
Kanadı yarası, kanmadı özü
Kaderde yazılan, gelirmiş başa
Kime ne dediyse, geçmedi sözü.
Şeytan denen nalet, geldi oturdu
Onu bilmediği, yere götürdü
Sulu derelerden, susuz getirdi
Harama yöneldi, tutmadı dizi.
Yarını düşünmek, geride kaldı
Umutlar kırmızı, sarıda kaldı
Elleri duada, yarıda kaldı
Yalvardı, yakardı, geçmedi nazı.
İyi, güzel diye, koşarken her gün
Uzak memlekete, ettiler sürgün
Mutluluk ne demek, tatmadı bir gün
Derdi doruktayken, kırıldı sazı.
Hesaba gelmedi, yarısı, çapı
Ne kadar uğraştı, bitmedi yapı
Hangi yere varsa, kapandı kapı
Dosta gitmeye de, kalmadı yüzü.
Kendimi koymuştu, kral yerine
Bir ordan, bir burdan, indi derine
İtibar etmedi, alın terine
Bu yüzden kayboldu, çok ile azı.
Yalan dolan ile, sözüden döndü
Patlak lastik gibi, söndükçe söndü
Attan indirdiler, eşeğe bindi
Hayat darbe vurdu, bitmedi sızı.
Kırkından sonra da, azdıkça azdı
Bayat boyalarla, resimler çizdi
Biri çıktı böyle, halini yazdı
Ateşi sönse de, bitmedi közü.
Herkesin başına gelen şeylerdir
Fakirler doğrar da, yiyen beylerdir
Dediler; garibim, yatmaz aylardır
Hal böyle giderse, kapanmaz gözü,
Dosta gitmeye de, kalmadı yüzü. Necati OCAKCI
GÖNÜL DOSTLARINDAN NAĞMELER
Ne hallere düştü,gitmedi geri,
Sanarsın bir kemik birazcık deri,
Yaşlı gözlerinin kaçsa da feri,
Konuştu konuştu bitmedi sözü,
Onca kelam ile kalmadı yüzü... Sevdazan
Kayıt Tarihi : 5.3.2009 20:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saman çöpü gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan, bir saman çöpüne değmezsin.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.
testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar.
varlık peteğini ören arıdır. arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur
altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?
ÇOK BEĞENEREK OKUDUM KALEMİN DAİM OLSUN.
selami
TÜM YORUMLAR (24)