Fırtınalar ülkesinden,düşerken damlalar.
Titreyen viranemde,nice garip sabahlar.
Kırık kiremitlerle dans eden şu rüzgarlar.
Soğuk beşikte ağlayan ümitlerimi sallar.
Ağlayarak geçerken şu uykusuz geceler.
Gülzarıma sabah rüzgarı oldu,estikçe yaban ellerde,
Hayallerime şavkı vurdu cananın,karanlık gecelerde.
Dolaştığım garip gölgem soldu,kaldı ücra köşelerde.
Baharı görmeyen hasretin,şimdi külü kaldı ateşlerde.
Düştüğüm gönül toprağında susuzluktan,
Rüyalar ülkesinde,ağlarım uykusuzluktan.
Kuruyan dallarımda titredikçe yalnızlıktan.
Rüzgarlarımda sallanırken,yandı bu can.
Kör kuyularımdan ipsiz karanlıklar çektim.
Anlamsız kelimelerin şarkısını,
gönül bahçelerinde söylerken,
zavallı şarkıcı;
Sesinin güzelliğinde (!) akan,
manasız ifadelerde,
dinlerken eriyen,
Çiseleyen yağmurlarda ıslandı gönlüm.
Yollarda yürüdüm,üşüyen gölgelerimle.
Hayal çadırıma akan damlaya üzüldüm.
Avucumdan sildim zamanı,nefeslerimle.
Arslan sesinden kaçan korkuyu yendim.
Yürüdüğün tozlu yollarda,acılarla savruldun.
Yalnız koylarımda,rüzgarlarım oldun babam.
Dalgalarımda çırpınırken,benimle yoruldun.
Acılı gönülde şimdi,matemim oldun babam.
Sensiz günler gönülde,buğulu dalgalar oldu.
Canların yorulduğu hayat okulunda.
Nice canları kavurdu hep bu zaman.
Hayalinde koştuğun dik yokuşunda.
Yogun gölgelerindir,etrafta savrulan.
Bilmediğinizi öğretir,geçerken yıllar.
Parayı,
hayatın tek vatanı gören aklın,
hürriyeti satın alınır.
Hürriyeti olmayan aklın,
düşüncesi de muhkumdur.
Yosun tutan her zirvenin rüzgarını,
vicdanında estireceğine,
vadilere yalnız düşen gölgenin,
öfkesi, bırak ağlasın ardından.
Zaman tasına üfledikçe oynayan,
Karanlığın bahçesinde,açtıkça yıldız laleleri.
Seyrettim,yapraklardan dökülürken şelaleri.
Düşürmedim hiç yere,tuttum yanık gölgeleri.
Dinledikçe dertlerimi kazdı,aşıkların sözleri.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!