Aslında ikimizde, içten dışa büsbütün
Yalanız.
Söylemiştim sana
Aşk Bu;
Oynanmaz yaşanır.
En ağır dilimle konuşuyorum sana ey yar
Pişmanlığımı haykırıyorum yüzüne
Senden geri kalanı akıtıyorum kalbime
En kalın kalemimle Çiziyorum altını,
Yazdıklarımın
Biz, öznesinin hoşçakal
yüklemininse gözlerim olduğu
Yalnızlık cümlesiyiz.
Sense benliğimin büsbütün özetisin!
İçimde iki can varmış gibi
Sürekli birbirinden kaçan
Aslında Karışmaya can atan.
Hangimiz eksik yaşamadık ki?
Üzülmeyin, çocuklar..
Yarımlarınızı tamamlamayı bırakın,
O içinizdeki karabulutları yağdırın..
Yağmur yağınca, bulut anlam kazanır.
Seni sevdiğim vakitler var
sokağıma çıkmadan geçtiğim o tarlada,
işe giderken uzun yola girmeden indiğim yokuşta,
her dolmuş camında.
seni sevdiğim vakitlerin başlıcaları bunlar.
günler zaten çok saçma.
Ki ben öldüm diyelim
Anne, sana diyorum
yas evine dönmesin,
on sekiz yılımın geçtiği
üç odalı evimiz.
o gün bayramın olmalı
Karın en ince hali yağıyor,
Bu sabah istanbula.
O kadar narin ki, sen kadar!
Elle tutulmaz,
Sadece görsel bir şölen
Bu sabah istanbul...
Gözlerim kanlı ve şişkin
Sanki bir savaş sonrası
oysa bir aşk yığıntısı.
Ben, tek iki kişiyim
Ben aynayım!
Aynada ki bensem
Kapatmışım dış dünyaya kendimi
Sıradanlığa batmamak, Bulaşmamak için.
Bu seferde kendi içimde kaybediyorum yolumu
Düşe kalka ilerliyorum
Bir ileri, iki geri
Nereye kadar giderim bilmiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!