Aşkının yollarındayım
Kalbimin son demlerindeyim
Kokuyor yine yalnızlık
Buram buram
Tepeden aşşağı.
Ki şanslıyım
Sen, ayrılık tanrısıydın,
şimdi gitmeliyim mezhebinde.
Ben, yaşattığın dinin son peygamberi,
gitmesen olmaz mı inancının son elçisi.
Kimi zaman kalp zinasıydım en ağır.yaşattığın dinde
koca bir günahtım belkide.
erkekliğimden, tepemde ki floresana kadar değen.
koca bir günah...
kimi zamanlarda ayrılık tanrısının
ateist ademi.
Sen, hep, hep sendin.
sen her seferinde hep diye başlandın cümlelere
yaşadığım dinde hep, şahsenemdin...
Masumiyet bakıyor gözlerin.
Dudaklarının şehveti,
hiç içmediğim chateau petrus şarabı.
Yüz hatların,
Annemin hiç anlatmadığı
çocukluk masalım.
Ayrılık kaçmış sesine, konuştukça herkesleşiyoruz
Veda yangınları başlattın
yüreğimin yağmur ormanlarında
Ne kadar yağsam, okadar
soğuyorsun..
Yaşlancağız, tek bildiğimiz hakikatdir bu!
Hayat çizgileri, düşcek yüzümüze
Aynadan korkcağız, bakınca efkarlancağız
İç çekip maziye dönceğiz
Hayat çizgileri arasında parlayan tebessümde,
Şubat yine dayanmış kapıya
Karların altında..
Yalnızlık var yine, ufuklarda.
Oturmuşum huzura,
yalın ayak karşısında.
Uyu, gözlerimde büyü
ruhumda uyu
Dokundurmam kimselere uyanasın.
Kalbim en güzel,
aşk şarkılarına, eşlik eder
Gördüğünüz kadarda yalnız değilim hani
Ayrılıklar var baş ucumda
Komidimin üstünde duran
Baş köşede!
Bir kaç kağıt parçası,
Yazılmış saçmalık.
İstanbula düşmeyi unutan
Son yağmur damlası sözlerin.
Sözlerin, cümleme ağır
Şubat sağır!
Dön ve bağır: An kahır! ! !
Sen ne ilk aşksın,
ne bilmem şundan sonrası,
bilmem ne kadınımsın,
'' Çok güzelsin '',
'' Seni şuna benzetiyorum''ları, geç onları.
Sen kendinsin!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!