Sen çok sevdinmi ki
Giden sevgiliye sitem dolusun.
Suçlayıp vicdanını rahatlatıyorsun,
Kalbini ferahlatıyorsun.
Sen çok sevdin mi ki?
Arkasından göz yaşı döküyorsun
İnsan öyle bir sevmeliki
Yanında ki kahpe dostların bile,
Susup, laf etmemeli
Gıpteyle seyretmeli
Utanıp, utanmalı...
Hadi kalk gel sevgili şubatta
İstanbul, sonbahar da
Bahar görsün.
Şubatı bahar edelim
İstanbulu bayram alayı.
Ben gibi bekliyor seni,
Gözlerinde, devrim ateşi çakıyor
Ateş;
Ayaklarımda ki karıncaların canını yakmış olucak ki
Tüm bedenim karıncalanıyor.
Yüreğim bir karıncanın ayaklarında atıyor
Karınca kanatlanıyor...
Arnavut kaldırımıyım sanki bu ara
binlerce insanın yükünü çeker gibi..
İktidar yeleğiyim bu sıralar,
milyonlarcasının ahı var üzerimde.
Son içilmiş aşk şarabıyım bu gece,
Bir senin hayalin düşer yüreğime...
Senin gidişlerin vardı
gelişlerden önce.
Benimde yalnızlıktan sonra,
tek başıma kalışlarım.
Yalnızlık; kalabalık kavramıdır aslında.
Tek başınalıksa, sizin bildiğiniz yalnızlık...
İnan işte şimdi koyuyor yokluğun
Yaptığım çocukluklar,
Şimdi çıkıyor içimden.
Delercesine yüreğimi.
Bir boşlukta gibiyim
Benden gittigin vakitler
güneşin rengini;
Hatırlamıyorum.
Üç maymun hesabı
görmedim,
duymadım,
Ellerini iç içe geçirirsin.
Baş parmakların karşıyı gösterir
Gözlerinde baş parmaklarına odaklanır,
Yol boyu.
Ve düşünürsün
Bugünü veya geride kalmış olan bir kaç günü
Sen gözlerimin içine baktıkça
Dilimin susası
Gözlerimin haykırası geliyor
Bi bilsen sevdiğim
Ne çok yanıp sönmüşüm
Her rüzgarda yanmışım
Küllerimde ölmüşüm.
Kum saatinden farksızım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!