uzun bir gecenin sabahıydı.
kadın,
tüm umutlarını yitirmiş,
hayallerini ummanlardaki dalgalara vermişti.
koca dalgalar,
hayalleriyle birlikte kadınıda almıştı,
aşk sahillerini amaçsızca dövüyorlardı.
adam,
biraz utangaç,biraz arsızca bitti dediğinde,
kadın,
birkez daha öldüğünü düşünüp,
sessizce,
göz yaşlarıyla birlikte adama sırtını döndü.
ne adam kadını aradı bir daha,
ne de kadın adamı.
adam devam etti hayatına ve yeni aşklarına,
arsızca ve pişman olmadan.
kadın sa,
alnı açık,temiz bir aşkla sevmenin huzuruyla,
aşkını gömdüğü yüreciği ve yalnızlığıyla başbaşa
yaşadı yıllarca...
vakit gelmiş çatmıştı,
bunca hazan senesinden sonra
yüzleşecekti kadın,
içinde ölümsüzleştirdiği sevgisiyle.
son bir kez
deniz kenarındaki banka gidecek,
gömecekti o hayırsızı
boğazın hırçın sularına.
gözlerinde akıtamadığı yaşları,
atamadığı naralarıyla oturuyordu bankta.
ilk kez elini tutmuş,
ilk kez sevgi sözcükleri fısıldamıştı kulağına burada.
onsuz ne anlamsızdı deniz ve İstanbul.
bir el dokundu omuzuna,
ve tanıdık o mis koku.
aman Allahım dedi kadın,
işte o...
döndü ve adama baktı.
sonbahardaki meşe yaprakları kadar güzel ve baştan çıkarıcıydı.
aşk masalına nokta koymaya geldiğini düşünürken,
virgül girivermişti araya...
Kayıt Tarihi : 2.5.2011 23:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)