Kadıköy'de Sessiz Gece

fırtınalı temmuzların güvertesinde bir
martı olsan ağlar mevsimlerden çekilir
gürültüyle; çünkü elleri kıymetlidir hüznün
brandalar hep ters örtülür yeryüzüne işmar eder
gökyüzünden birer ikişer düşerken yere tanrılar..

çünkü saklı olmak iyidir muntazam zamanlarda;
depar atarsın, yorulur bacak biter deniz, biter iskele
ve tükenir tütünden sarılı ev kendi kendine
şimdi yukarıya bak ve saatini kur sonra iç içebildiğin kadar
çünkü fırtınalı temmuzların güvertesinde bir martı
olsan kırılır kolun bacağın, zaten uçamaz hiç kimse.

çünkü sonradan gülümsemesi nafiledir mayınların
taylar ve filikalar zerre kadar inanmıyorken şehre
mesai biter, para biter ve tükenir
boklu bir sabun gibi kendi kendine eriyen ten
asfalt koşar ve yalnız kamyonlar yorgun döner eve
çünkü tanrılar hep yukarıdan bakar çöplüğe

çünkü hala oradayım.

istemsiz yeşil ve yasaya uygun faullerde kurulu
ikili barajlardayken ben, hükmen yalnız,
fiilen kararsız. Söğütlüçeşme'de üst araması
Yeldeğirmeni'nde bıçak izleri..

ama ısrarla oradayım:

tartışmalı pozisyonlardan yaz
sansürlenen karelerden sonbahar
kesilen kurdelalardan akan kimin kanı
boş arsalarda yalnızlık fıraktıları..

sonra and içtim şarap aldım sigara sardım
göğe baktım kimse yok
ve ezberledim nefesimin kirli sesini
zaten yorgundum üstelik uyku bastırıyordu
ve müzik kafamı karıştırıyordu...

fırtınalı mevsimlerin güvertesinde
bir martı olsan kırılır kolun bacağın

zaten uçamaz hiç kimse.

* Arabesk veyahut Death Metal (Oyun Yayınevi)