ipi çektikçe genleşiyor etim
ve sen bi’tuhaf sessizliktin
ben de biraz secdesiydim
çocuk siktir git dualarında
annemin
ve arastada o müthiş cenin
patlamasıyla son bulan ergenliği
ağbimin.
ve evet, onun orgunu ben kırdım
çünkü o da benim kalbimi kırmıştı.
sonra
sigaraya seninle başlamıştım
bilmediğim bir temmuzun
güvertesinde
ilk kez bir duvara bakmıştık
odada
ana haber bültenleri açıktı
odada
bir kadını doğruyordu türk polisi
odada
bir kağıda kanlı
tesellilerini döker gibi
yaklaşıyordum sana
odada;
ahlaksızlığa inanıyordum
kendimi hayra yoruyordum
kendimi sana yoruyordum
elimdeki tütün kırılıyordu
bir mayıs akşamıydı
oğlumu doğradılar
odada!
güvercin katliamları
yüksek reyting alıyordu
odalarda
mağlubiyetlerimize sansür hikayeleri
anlatırken overdose
ve zaten premature
çocukluk şöyle bi uzadı;
mutlak gençlikle tasarlanırken
son dize mutfak gereçleriyle biter
tabiri caizse
şimdi tam sırası ünlemin
şimdi tam sırası,
penaltı ve kesici aletlerin
ve neticesi mühim değil
gece mesailerinden dönerken
sessizliğin
ter kokusu
sessizliğin
kömür kokusu
ter
gökyüzü
taş
makas
surat
mıdır ulan bu
otuz bir yaşında
hiç yoktan iki çocuk başında
bir iki balta yarası gibi
gözleşmişim kendimle sözleşmeli
çalışırken hayatı sikerim derslerinde
pür dikkat izlemekteyken
yaralı bir aslan gibi tenini..
neticede evdesindir.
yine bir bahar akşamı
yine bir bahar
aksanı ile iyi niyet temennileri
eşliğinde ikiye bölerken kendini
sadece temmuz
ve aralık mevsimli bir ajandada
kimse girmez kademesine kimsenin
yanlışlıkla bir
odada
acıyla rakı serpmek gibi ciğere
anason tadıyla
döverken
üç yüz gramlık kalbi
mahlas akşamı bu
hiç kimse yalnız dönemez evime'
tilüatları ile seslendirilen
kimin korosu
susturabilir geceyi.
kimin korosu bastırabilir
yaşlı bir köpek gibi özlemeyi
bir temmuzun güvertesinde
gece yarısı
ve
her şey seksle başlıyor
şarkılarına inat
gençliğimin balkonundan coşkuyla
atlıyordum
onu bunu siktir et
her santimetre karede sana
gittikçe yaklaşıyordum
ipi çektikçe uzuyordu etim.
yürüyerek eve dönüyordum
slogan nedir bilmiyordum
elimdeki tütün hızla kırılıyordu
bir mayıs akşamıydı
oğlumu doğradılar
odada!
ipi çektikçe genleşiyordu etim
ben bir şiire nezaketen başlıyordum.
* Arabesk veyahut Death Metal (Oyun Yayınevi)
Kayıt Tarihi : 25.6.2019 15:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!