Aklıma gelmeni isterdim görebilseydim bir an çıkıp gitmeni
Ve yahut sana hoş geldin diyebilmeyi,
(hoş geldin diyebileceğim bir anım bile yok)
Yaratılırken alnıma yazılmış yokluğuna.
Seni bilmeyi dilediğim yaşlarım yıllarda değil...
otuzunda, kırkında...
Gözlerinden inen damla damla yaşlarda...
ıslanmayı da bilemedim.
Ezelde yazılmışız birbirimize, adımız ayrılık,adımız ihanet.
ben senden önce, sen benden sonra,
Zamansız bir seyir, mekansız biz.
Adımız yokluğa nurla, ateşle yazılmış,
ve ayrılık yazılmış cennet ve cehennemin duvarlarına.
Korkuyor musun yalnız?
Uyku yok mu ıslanan gözlerine?
Yalnız ben mi kaldım,
damlaya damlaya eriyip biten mumdan kanatlarında eriyince,
Cehennem ateşi kaderinin küllerinden arta.
Ayrılığı bile bile uçup gittiğin
Aldanışlar bahanesi,
Direnişimiz asi,
Kanatlar vesilesi.
Benden seni,
Seni bizden alıp götüren kaderin yolundan yürümek varken,
neden eriyeceğini bile bile uçup gittiğinin anlamı yok!
Ben öldüreydim senin için bizi,
Önce ben vuraydım kaderimizi...
Ayrılık müebbetinin ben giyseydim ateşten gömleğini,
Önce ben kovulaydım cennetten, alnımda kovulmuşların izi.
Vuslatı olmayan bir aşktı belki yazılan kitaba,
Boynu bükük kalsak ve beraber yansaydık, belki...
Kayıt Tarihi : 8.5.2013 15:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!