Kaçakçılığın Eline Düşmüşlüğümüz Anısına ...

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kaçakçılığın eline düşmüşlerin anısına biraz ağladıktan sonra, biraz da kendi halime ağlamayı becermiş olayım diye: kaçakçılığın eline düşmüşlüğümüzün görüntüleriydi onlar, biraz düşüncemden ay ışığı altında mektuplarıma akıttım sızıyı.. yaşama dargın değilim… yeryüzünü sevmeye de yorgun değilim… kimi sivriliklerin ayrışmalarına kırgın değilim… gerekenin yapılacağına dik duracak başım…

Göktürk – Oğuztürk – Atatürk bu aşk ile imanı, insanlığı uygarlığa korumayı üstlenen fedakarlıklardır. Bu fedakarlığa yardım edenlerdi belki geçmişte atalarınız, bugün sözde ayrışmaya kurtlanmış ciğerlerliklerinizle daha kaç topluluk hastalığınıza ölecek, iyileşmeye bu inatlıkla saldırı güçlerini güçlendirmeye bu sinekliğinizde, kim daha insan diyecek sana… Sana insan demek bu kadar mı suç? Bu kadar mı insanlığı yormaya güveniyorsun, bana bir şey yapmaz bunlar diye? Çevrende öldürdüklerine bu kadar mı umursamaz kalacağına inanç besliyorsun arsızlığında? Arsızlığın insan ahlakı olduğunu kim öğretti, hangi tarihten bu öğreti fazilet olarak anlatıldı? İnsan olmak emeğinden bu kadar mı tiksiniyorsun? Bu kadar mı değer biçiyorsun kendine? Bu değere kendini haklamaya yürekliysen, ben mi yüreksizim kokuşmuşlukta yaşamaya boyun eğecek kadar insanlıktan vazgeçmişlikte ezilmişliği alkışlamaya coşmuşlardan kurtulmaya, kokuşmuşluktan o sefilliği kurtarmaya? Sen silah tutabiliyorsa ellerinle, ben yüreğimin kanadıyla çiçek taşımaya güzelliği kirletir miyim o vahşetine ve o vahşetinde çiçeğimi açtırır mıyım kokuşmuş haline büründürülsün diye?

Kaçakçılığın eline düşenlerin anısına, sürünür müyüm daha sürtüklerle? Onlara insan yüceliğinde bir Fatiha barındırmak için çırpınan yüreğimde, bedenim sessiz durabilir mi? Sızılarda kıvranan bedenler görmekten haz alanların tedavisi düşünülmez, onlar tümördür, kesilip atılınca sağlığına kavuşan bedenler görülmeye değer kazançtır insanlığa… Sızılarda kıvranan bedenler görmekten haz alanlar insan demeyi bilmez ki, hastadır, bu hastalığa hiç insanlık teslim edilir mi? Tedaviye gecikir mi insanlık? Hasta hastayı tedavi eder diye mi kuruldu hastane, ıslah evi? Bir kalp hastalığı derneği, bir şeker hastalığı derneği, bir kanser hastalığı derneği hangi amaca hizmet eder? Bu hizmeti yargılamak isteyenler Milletin meclisine mi yerleştirilmeli? Orada mı tedavi hizmeti kuruldu? Hekimler, doktorlar bu yüzden mi milletvekili oldular? Orada, onlarla mı olacaklarmış sapık insanlık?

Ah, aşk olduğum ‘düşünmek’ varlığı… ah, düşünme faziletini çiğnetmeye çirkeflikler… ah, Türkün doğuşudur düşünmek! yüceliğini tırnaklamaya coşanlar… düşünmek bir sonuç diye bağıran sefillerin öğrenmişliklerinden kanayan ve kanatılanlar… düşünmek bir çözüm varlığıdır, dayatmacılık değil… Ey sefil kürt dedirtilen insan topluluğu! Seni kurbanlık koyun seçmişliğe bu rızalığın neden? Sen Kürt değil, bir ulus varlığının kolu, eli, ciğeri, böbreği olabilmeyi öğrenmiş bir insan topluluğu varlığısın! İnsan olmaya bir millet bütünlüğüne Türk Milleti diyen ulus uygarlığına sinekliği konsan ne olur, konmasan ne olur? Sinek de bir yaşayan varlıktır. Nerede pislik olursa orada yaşam bulur. Çöplük sistemi insan doğması kadar hızlı gelişemediği için sinekler odamızda da yaşıyor, zararsız olmalarına çare bulmaya emek ol biraz…

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta