Affına sığınıp, açıyorum ellerimi semaya
Yüzüm yok doğru yola sevk beklemeye
Savruluyorum bir deli rüzgar gibi
Nefsim deli çağda ya tevvab
Bu ömrüm kasvet içinde sürer gidermi
Mevsimsiz yağan yağmurları, zamansız gelen ayrılıkları sevemedim
Hasret dolu gecelere sarılırken sensiz olmayı hiç kabul etmedim
Uğrunda harcadığım sevgim, kaybettiğim en büyük emeğim
Uçurumun kenarında açan, gönlümü solduran sensin çiçeğim
Dikenlerden güller yeşerten ben, avuçlarımda kanayanı göremedim
Hayattan erken emekli gönlüm, yaşanacakları beklemeksizin
Eylül akşamları seni hatırlatır yokluğunun sızısıyla
Zamana bıraktığım duygularım yeşermez olduğunda
Harabeye döndü ömrüm, dertler zinciri hiç bitmeksizin
Kaderimin yazgısı ise mutluluk deryasında hiç olmamak
Ne damlalar düştü gönül fidanına
Yeşermedi hiç bir baharda
Anladım ki kazandıklarım ne azmış
Kaybettiğimin yanında
Yeni yarınlar kurardım düşlerimde
Arefesinde ömrüm senli zamanlara oysa sonu hüzün
Giderek soluyor güneş, akşamın kızıllığı güzün
Sensiz zamanlara isyandı oysa, yine edildim sürgün
Uzatmayacağım dünya sürgünümü, ben bana küskün
Faydasız ilaçların ve kara gözlerinin esaretinde
sen gülünce bahar gelirdi gönlüme
gülüşünde kaldı gençliğim
sen gidince, baharı bekledim hiç gelmedi
yaprak döktü gençliğim
04 eylül 2008 perşembe 15:25:34
Seslendim ömrümün geç kalmışlıklarına
İnce bir ses ve sitem dolu sözler yarınlara
Eksi konmuş sensiz sabahların şafağına
Bekliyorum seni bu aralar gönlüm zararda
Hazana değdi gözlerim zamansızca
Doğan güneşi hatırlatan bakışlarına
Yeşil gözlüm diyebilseydim amansızca
Akşamlar çökünce senli sokaklara
Ela gözlerinde neler yaşadım anlayamazsın
BİR TUTAM
Yüzü yok ayrılığı yazmaya gönlümün
İnce bir sızı dillenir bu satırlara
Akdeniz akşamları unuttururmu seni bana
Bir tutam gözyaşı, belki bir tutam hayat
Gözlerimin içine bak
Bak ki, ölümümü izle ellerinden
Nefesimi hisset
Gecelerime konuk olan hüzünden
Parça parça dökülecek zaman
Bir gün, birden bire çıkıp gelmezsen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!