Sen benim en kıymetlimsin.
Geçmişten bana annem babam dışında tek kalansın..
Dünüm, bugünüm, yarınımsın.
Sen benim Gözen’imsin..
Göz bebeğimsin.
Ufacıktın yanıma oturduğun gün, biraz da çirkindin o zamanlar ne yalan söyleyeyim..
Çok muydu?
Ne istedim biliyor musun?
Sana sarılıp senin kokunla uyumak gece uyandığımda yanımda varlığını hissetmek…
Ve huzurla dönüp sana sarılmak istedim, ama ne oldu?
Sarılabileceğim üstünü örtebilceğim kimse yokmuş zaten! ! !
Hiçte olmamış! !
Çok zor…
Ciddi zor,
İmkansız’ı sevmek, istemek gibi..
Bir gün elinden kayıp gideceğini bile bile sevmek,
Gerçekten çok zor.
Ve buna engel olamamak…
Kendimi bildim bileli özgürlük taraftarı oldum hep,
Sadece özgür bir dünyada yaşamak istedim,
Dünya daha fazla özgürlük yandaşı oldukça yaşadığımız Ülke geriledi.
Gün geçtikçe özgürlüğümüz kısıtlanır oldu,
Bu yazı benim vasiyetim olsun ve belgelensin!
Öldüğüm zaman yakılmak ve küllerimin denize atılmasını istiyorum!
Sadece derin bir sessizlik olur hani o sesi sadece televizyon bozar,
Bakmak istemem o aptal kutusuna ama bazı sesler öyle merak uyandırır ki dönüp bakarım.
Gece bastırdığında duvarlar üstüne üstüne gelir,
Derin sessizlik iyice bastırır.
Ufacık bir patırtı yerinizden irkilmenize sebep olur.
İşte o zaman sarılacak sıcak bir ten istersiniz yanınızda, ama tek sarılacak şey vardır!
İçimden haykırmak geliyor! ! !
İnsanlar nasıl bu kadar bencil olabiliyor diye, neden ben de onlar gibi olamıyorum ki…
Hep mi sorular olacak hayatta?
Hep mi ünlemler ekleyeceğiz sözlerin sonuna! ! !
Bir şeylerden bahsederken hep virgüllerle ayırıp, tamamlama ya gelince noktaları mı kullanmak zorundayız…
Eskiye hep bir çizgi atıyorum ama yenisi gelmiyor, beklide istemiyor beni ne dersin?
Belki biraz uyur uyanırım.
Ağlamaktan yorgun düşmekte varmış,
Ağlarken gülüyormuş gibi yapabiliyorum...
Çok garip bir duyguymuş, sevdiğinin ellerinin arasından kaydığını görmek,
Ellerimde kan izleri var işte,
Görebiliyorum sonu,
Fırtınalar kopuyor yüreğimde,
Tsunami uyarısı veriyorlar kalbimde,
Şimşekler çakıyor gözlerimin önünde,
Gözyaşlarımdan küçük bir gölet oluşuyor,
Çocukluğumda gördüğümde üstünde tepindiğim geliyor o su birikintilerinde.
Kim bilir kimlerin göz yaşlarından oluşmuştu onlar.
Yeniden uyanış daha yoğun hisler taşıyor olabilir,
Kim bilir belki de çok daha kolay olur herşey,
En baştan herşeyi sil baştan başlamak kolay olabilir mi?
Nasıl zor oysa ki herşeyi en baştan yaşamak...
sevdiğin filmden, en sevdiğin yemeğe kadar bunları kısaltmak ne kadar doğru?
Herşeyi hızla tüketmek ne kadar yanlış! !
Neden ısrarla iyi misin diye sorarız birbirimize?
İyi olmamızı istediğimiz için mi?
Kararımı verdim sanırım, artık dönme vakti geldi, bu kadar hırpalandığım yeter...
Ben ait olduğum yere gidiyorum,
İstanbul yordun beni, yorgun düştüm artık..
Bana yalan söylediler hayat bu kadar zor değil dediler ben hiçbir zaman uzak durmayı beceremedim, sen mi güçlüydün, ben mi zayıf?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!